Elektrik enerjisi hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/21463 Esas 2011/12062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/21463
Karar No: 2011/12062
Karar Tarihi: 02.06.2011

Elektrik enerjisi hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/21463 Esas 2011/12062 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan yargılanmıştır. Sanık, suç tutanağına konu işyerini başkasına devrettiğini ancak işyeri ruhsatı ve elektrik aboneliğinin kendi adına kaldığı için suç tutanağının kendisi hakkında düzenlendiğini beyan etmiştir. Mahkeme ise sanığın savunmasını doğrulamak için araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın adli para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilmesi konularında yanlış anlama olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, CMK'nun 231/6.maddesi (b) ve (c) bendleri ile 647 Sayılı Yasanın 4. ve 6. maddeleri geçmektedir.
2. Ceza Dairesi         2010/21463 E.  ,  2011/12062 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2008/271968
    MAHKEMESİ : Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/07/2008
    NUMARASI : 2008/329
    SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Sanığın aşamalarda “ suç tutanağına konu işyerini 2002 yılında D..E.. isimli kişiye devrettiğini, ancak işyeri ruhsat ve elektrik aboneliğinin kendi adına kaldığı için suç tutanağının da bu nedenle kendisi hakkında düzenlendiğini” beyan etmesi ve kaçak elektrik tespit tutanağında D.. E.."in imza ve beyanının bulunması karışısında; sanığın savunmasının doğruluğunun tespiti için suç tarihi itibariyle işyerini kimin işlettiğinin kolluk aracılığıyla araştırılması, gerektiğinde D.. E.. inde tanık olarak dinlenmesi ve yakınan kurum zararını giderip gidermediği hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde yakınan kurumdan sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.06.2008 tarih,2008/2-149 esas,2008/163 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere koşullu bir düşme nedenini oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca 5271 Sayılı CMK.nun 231.maddesinin 5.fıkrasının son cümlesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade edeceğinden, 647 Sayılı Yasanın 4. Maddesi gereğince hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilmesine ve aynı yasanın 6.maddesine göre ertelenmesine ilişkin düzenlemelere göre daha lehe olduğu gözetilmeden, 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 7.fıkrasına yanlış anlam verilerek; kayden sabıkasız olan sanık hakkında “ 647 sayılı kanun hükümlerinin uygulandığı anlaşılmakla; oluşan kanaat ve takdire göre sanık hakkında 5271 sayılı CMK "nun 231/6.maddesinin (b) ve ( c) bendleri gereğince” biçimindeki gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.