Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14114
Karar No: 2013/2135
Karar Tarihi: 18.02.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/14114 Esas 2013/2135 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava bir tapu iptali ve tescil davasıdır ve muris muvazaası sebebiyle açılmıştır. Mahkeme, Borçlar Yasasının 65. maddesi uyarınca davayı reddetmiştir. Ancak, mahkeme kararı yanılgılı bir değerlendirme sonucu verilmiştir çünkü muris muvazaası olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Muvazaanın tespiti için ülke ve yörenin gelenekleri, olayların olağan akışı, taraflar arasındaki beşeri ilişkiler ve diğer olguların değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, davanın kabul edilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Medeni Kanunu (TMK) (4721) Madde 706, Tapu Kanunu (2644) Madde 26, Borçlar Kanunu(Mülgah) (818) Madde 65, Türk Borçlar Kanunu (6098) Madde 237.
1. Hukuk Dairesi         2012/14114 E.  ,  2013/2135 K.
  • MURİS MUVAZAASI SEBEBİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL
  • TENKİS
  • BEDELSİZ TEMLİK
  • HAKSIZ BİR MAKSAT İÇİN VERİLEN ŞEYİN İSTİRDAT EDİLEMEMESİ
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 706
  • TAPU KANUNU (2644) Madde 26
  • BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 65
  • TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 237

"İçtihat Metni"

Yanlar arasında görülen  tapu  iptali  ve  tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar  vekili   yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
Mahkemece, Borçlar Yasasının 65. maddesinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, muris N.in kayden malik olduğu  dava konusu 1316 parsel sayılı taşınmazı 17.09.2007 tarihinde  davalı N."ya satışı suretiyle devrettiği, Davalı N."nın, 10.10.2009 tarihinde vefat ettiği, oğlu olan mirasçısı M.in davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 237 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
Hemen belirtmek gerekir ki;  bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Somut olaya gelince, davalının ev kadını olduğu, bir gelirinin bulunmadığı, mira bırakanın manifatura işiyle uğraştığı, mal satmaya ihtiyacı bulunmadığı, temlik işlemini ölümünden 4 ay önce yaptığı, ancak terekesinden para çıkmadığı ve temlikin bedelsiz olduğu sonucuna varılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, eldeki davada Borçlar Yasanın 65. maddesinin uygunlama olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi