Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8252
Karar No: 2022/1624
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8252 Esas 2022/1624 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen ve Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararına dayanan bir davada davacı, davalının kamulaştırmasız el atma bedelini tahsil etmek istemiştir. Davalı, zamanaşımı definde bulunarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesini talep etmiş, ayrıca işletme hakkı devir sözleşmesine dayanarak davacının talebinin haklı olmadığını belirtmiştir. Mahkeme, bozma kararı uyarınca yapılan yargılamada davacının talebinin dayanağının geçerli olmadığını ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararda Borçlar Kanunu'nun 73. maddesi de bahsedilmiştir ki bu maddeye göre davalılara, 2 yıllık zamanaşım süresi verilir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 73.
11. Hukuk Dairesi         2020/8252 E.  ,  2022/1624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/483 E. - 2020/490 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davacı şirket aleyhine Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/778 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsiline yönelik davanın yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği, ödenen bu bedelden davacı ile davalı arasında yapılan işletme hakkı devir sözleşmesi hükümleri gereğince davalının bedelin tahsiliyle sorumlu olduğunu belirterek 27.792,05 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; öncelikle zamanaşımı def’inde bulunarak açılan davanın rücu davası olduğu, Borçlar Kanunu 73. madesi gereğince 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak da özelleştirme süreci sonucunda dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin 01/03/2005 tarihi itibariyle ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladıklarını daha sonra dağıtım şirketleri ile Tedaş arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, hisse devri aşamasında bilanço çalışmaları yapıldığını ve geçmişe yönelik olarak borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, bu nedenle davacının davalıdan alacak talebinde bulunamayacağını, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1,7.2,7.3 maddelerinde mülkiyet hakkına dayalı olarak çıkan ihtilafların düzenlendiğini, davacının bu maddelerde yer alan bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden icra takibine ilişkin masraflardan davalının sorumlu olmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/778 Esas sayılı dosyasında davanın davacı ...tarafından TEİAŞ ve BEDAŞ aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan dava olduğu, dava sonucunda davalı BEDAŞ lehine irtifak hakkı tesisine ve davalı TEİAŞ yönünden reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2007/12237 esas ve 2007/14585 karar sayılı ilamı ile onanarak 06/02/2008 tarihinde kesinleştiği, davacı lehine hüküm altına alınan irtifak hakkının tapu kaydına henüz işlenmediği, davacının dayanak ilam nedeniyle dava dışı hak sahibine ödediği irtifak bedelini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi