20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10122 Karar No: 2015/2779
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10122 Esas 2015/2779 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/10122 E. , 2015/2779 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 11/01/2010 hâkim havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... İlçesi,.. Köyü 101 ada 29 parsel sayılı taşınmazın mera vasfı ile tespit edildiğini, ancak, bu parsel içerisinde 3 adet tarla vasıflı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, aynı köy 101 ada 14 parsel sayılı taşınmazın Devlet Ormanı vasfı ile tespit edildiğini, ancak, bu parsel içerisinde 1 adet tarla vasıflı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, aynı köy 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Devlet Ormanı vasfı ile tespit edildiğini, ancak, bu parsel içerisinde 6 adet tarla vasıflı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu dava konusu taşınmazların dava edilen kısımlarına ilişkin davalarının kabulü ile tespitlerinin iptaline ve bu taşınmazların eşit hisseler ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gözönüne alınarak 6100 sayılı HMK"nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve elbirliği ile mülkiyette mirasçılardan bir kısmının kendi payı hakkında açtığı tapu iptali ve tescil davasının diğer mirasçıların paylarını kapsamadığı ve aynı zamanda onlar adına da dava açılmadığı davaya diğer mirasçıların katılması (olurlarının alınması) veya TMK"nın 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayin edilmek suretiyle davaya devam edilmesinin de mümkün bulunmadığı,davacıların böyle bir dava açma yetkisi bulunmadığı ve bu durumun dava şartı olduğu gözönünde bulundurularak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 08/04/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.