14. Hukuk Dairesi 2019/1713 E. , 2020/600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.02.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 14.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, davaya cevap vermiş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 106 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yararına, 106 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmün davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 24.03.2014 tarihli 2013/16320 Esas, 2014/3928 Karar sayılı ilamı ile ... davacıların 106 ada 4 parsel sayılı taşınmazının yola cephesinin bulunmadığından mutlak geçit ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki bilirkişi raporu ve paftadan davacının taşınmazına komşu 106 ada 17 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün aleyhine geçit hakkı kurulan 106 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünden daha büyük olduğu anlaşılmaktadır. Geçit hakkı kurulması davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit hakkı kurulması gerekmektedir. Ayrıca, bilirkişi raporundaki 1 numaralı güzergahtan geçit kurulması halinde 106 ada 3 parsel sayılı taşınmazın eni daralacağından bu taşınmaza inşaat yapımı zorlaşacaktır. Bu durumda davacılara ait taşınmazın güneyindeki 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinden bilirkişi raporundaki C işaretli kısımdan geçit kurulup kurulamayacağı değerlendirilmelidir. Ancak, 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde geçit güzergahı saptanırken, 4 parsel sayılı taşınmazın güney sınırının tamamı boyunca değil, 5 parsel sayılı taşınmaza yakın kısmından ve araç giriş çıkışına uygun yerden başlayıp yola bağlanacak şekilde geçit kurulması hususunda bilirkişiden ek rapor alınmalıdır.
Mahkemece, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılarak ve belirtilen hususlar gözetilerek 106 ada 17 parsel sayılı taşınmazın malikleri de davaya dahil edilmek suretiyle yeniden yapılacak inceleme ve değerlendirme ile oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken...’’ gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak 160 ada 4 parsel lehine, 160 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesis edilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; mahkemece, davacının maliki olduğu 160 ada 4 parsel sayılı taşınmaz lehine 160 ada 6 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesis edilmiştir. Ancak geçit kurulan 160 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 149,91 m2 olduğu buradan 51,72 m2 geçit hakkı tesisi durumunda malikinin 160 ada 6 parsel sayılı taşınmazdan istifade etmesi mümkün olamayacağından mahkemece fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davacıya ait taşınmazın ana yola ulaşabileceği tüm alternatifler incelenerek, olumlu ve olumsuz yönleri araştırılmak suretiyle saptanacak en uygun güzergahtan geçit hakkı kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; aleyhine geçit hakkı tesis edilen 106 ada 6 parsel sayılı taşımazın tapu kayıt maliki ... mirasçılarından ..., ..., ..., ..., ... , ...., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin dosyada taraf olarak yer almaması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.