17. Hukuk Dairesi 2019/1744 E. , 2020/6342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıya çarpmasıyla oluşan kaza sonucu, davacının ağır biçimde yaralanıp işgöremez hale geldiğini, SGK tarafından karşılanmayan ilaç-yol-bakım ve refakat gideri vs. zararlarının doğduğunu, tedavi nedeniyle çalışamayıp gelir kaybı yaşadığını belirterek 2.458,00 TL. maddi ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 20.04.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 38.011,57 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 5.041,97 TL. geçici işgöremezlik ve 32.949,60 TL. sürekli işgücü kaybı zararından oluşan maddi tazminatın 04.10.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; tedavi gideri talebinin feragat nedeniyle reddine; 4.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen
tahsiline dair verilen hükmün, davacı vekili ile davalılar ... ve ... tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 10.05.2018 tarih, 2018/747 Esas ve 2018/4920 Karar sayılı ilamı ile; "davacı vekilinin 27.10.2017 tarihli davadan feragat dilekçesi kapsamında karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; yargılama sırasında davalı ZMSS tarafından yapılan ödeme ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle, maddi tazminat isteminin reddine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, sigorta şirketine yönelik manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava konusu kaza sonucu yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 50.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyduğu acı ve
elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları; davacının uzun süre (12 ay) tedavi gerektirecek biçimde yaralandığı ve % 24 malul kaldığı dikkate alındığında oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, çok düşük miktardaki manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.