Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17253
Karar No: 2018/2965
Karar Tarihi: 24.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17253 Esas 2018/2965 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, müşterisi olan borçlunun kredi borçlarını ödememesi nedeniyle davalılardan birinin kefil olduğu genel kredi sözleşmesini dayanak göstererek icra takibi yapmıştı. Davalılar, takibe itiraz etmiş ve borcu ödediklerini iddia etmişti. Mahkeme, davacının talep ettiği asıl alacağı dava konusu yapmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle asıl alacak talebinin reddine karar vermiş, ancak takibe konu gayri nakit alacak istemi yönünden davalı kefilin sorumlu tutulduğuna karar vermiştir. Davacının akdi faiz talebinde bulunmadığı halde hüküm fıkrasında akdi faiz alacağı belirtilmiş olması, talep aşımı oluşturduğundan hüküm davalılar lehine bozulmuştur. Hüküm, HMK'nun 114/1-h ve 115/2. maddelerine göre asıl alacak talebinin reddine ve davalı kefilin zorunlu çek karşılığından sorumlu olduğuna karar verilmesine dayanmaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2016/17253 E.  ,  2018/2965 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -
    Davacı vekili, davalılardan ... ile imzalan genel kredi sözleşmesinde diğer davalı ........nin kefil olarak yer aldığını, sözleşme kapsamında davacı banka tarafından krediler kullandırıldığını, borçlunun kredileri ödemediğini, ayrıca davalı ...’a verilen çeklerin davacı banka tarafından ödenmesi gereken yasal teminat tutarlarının ihtara rağmen depo edilmediğini, davalıların borçlarının tahsili için..... Müdürlüğünün 2013/4196 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının alacak ile ilgili ihtiyati haciz kararı aldığını, takip kesinleşmeden ihtiyati haciz aşamasında borcun ödendiğini, davalıların davacı bankaya herhangi bir borcunun kalmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl alacağa yönelik itirazın iptali talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davalılar tarafından davaya konu icra takibinden sonra ancak dava açılmadan önce icra dosyası borcuna mahsuben ödemeler yapıldığı, davacının dava öncesi tahsil ettiği asıl alacağı dava konusu yapmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK" nun 114/1-h ve 115/2. maddesi gereğince asıl alacak talebinin usulden reddine, takibe konu gayri nakit alacak istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise, genel kredi sözleşmesinin 13. maddesinde davalı kefilin sorumlu tutulacağına dair bir hüküm bulunmadığı dikkate alınarak, davalı kefil ... ..... aleyhine açılan gayri nakit alacağın depo edilmesine yönelik itirazın iptali talebinin reddine, davalı ...’ ın zorunlu çek karşılığından sorumlu olduğuna karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Dava itirazın iptali davası olup bu davalar icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerindendir. İcra takip talebinde davacı tarafından akdi faiz talep edilmediği halde mahkemece hüküm fıkrasının 4. bendinde temerrüt faiz alacağı dışında 481,80 TL akdi faiz alacağı ve bu faizin 24,09 TL ..... miktarına ilişkin itirazın iptali şeklinde hüküm kurulması HMK 26. madde hükmü uyarınca talep aşımı oluşturduğundan hükmün bu nedenle davalılar lehine bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: 1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE 2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi