Esas No: 2020/8531
Karar No: 2022/1663
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8531 Esas 2022/1663 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve kâr mahrumiyeti istemine ilişkin davanın kararı Yargıtayca incelenmiştir. Davacının talebi doğrultusunda tekrar değerlendirilen davanın sonucu, dosyanın re'sen bozulması ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemenin kararına göre, feshedilen sözleşmenin yetki şartına dayanılamayacağı, davacının taleplerinin ise haklı olduğu görülmüştür.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 6.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.11.2019 tarih ve 2016/283 E. - 2019/750 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinin, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkili tarafından feshedildiğini, ancak müvekkilinin sözleşmeden ve eklerinden kaynaklanan cezai şart ve kâr mahrumiyeti taleplerinin davalı tarafça bugüne kadar yerine getirilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.500,00 USD cezai şartın ve 5.000,00 TL yoksun kaldığı kârın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 12.05.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 121.950,96 TL arttırmıştır.
Davalılar vekili, feshedilen sözleşmedeki yetki şartına dayanılamayacağını, bu durumda HMK'nın 6.maddesi uyarınca müvekkillerinin ikametgahı olan Uşak Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davacının taleplerinin de haksız olduğunu savunarak yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının fesih nedeniyle zarara uğradığı, davacının 12.05.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava açarken belirlediği 19.670,00 TL olan dava değerini, 121.950,96 TL daha artırmış olduğu, davacının 12.05.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile belirlediği dava değeri olan 141.605,11 TL cezai şart ve yoksun kalınan kar alacağı toplamı olarak belirlenmesine rağmen sehven cezai şart alacağı olarak yorumlanmış olup, hatalı hüküm kurularak talepten fazlasına hükmedildiği, yapılan hata açık hesap hatası olsa da tavzih ile düzeltilemeyecek bir hata olduğu ve dosyadan el çekildiğinden bu hatanın tespitine rağmen hükmin değiştirilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 141.605,11 TL cezai şarta bağlı alacağın fesih tarihi olan 11.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 15,85 TL yönünden talebin reddine, 5.000,00 TL yoksun kalınan kâr alacağının fesih tarihi olan 11.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
1- Dava, taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesinin haklı sebeple feshinden kaynaklanan cezai şart ve kâr mahrumiyeti istemine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesinde 7500 ABD Doları cezai şart ve 5.000.- TL kâr mahrumiyeti talep etmiş ise de, daha sonra 12.05.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile cezai şart ve kâr mahrumiyeti olarak talebini toplam 141.605,11 TL’ye yükseltmiştir. Buna rağmen mahkemece kararda, talep konusu toplam 141.605,11 TL’nin yanında 5.000.- TL'de ayrıca kâr mahrumiyetinin tahsiline karar verilerek talepten fazlasına hükmedilmiş olduğundan, dosyanın re’sen bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.