Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/20 Esas 2011/144 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/20
Karar No: 2011/144
Karar Tarihi: 19.07.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/20 Esas 2011/144 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı kooperatif, davalılara teslim edilen bloktaki sığınağın kendisine ait olduğunu ve kiraya verme yetkisi olmadığını iddia ederek, müdahalelerinin men'i ile 19.068,00 TL işgal tazminatı ve 557,00 TL ecrimisil bedeli talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, imar yasasına aykırı ve ruhsatsız inşa edilen binalar nedeniyle ecrimisil talep edilemeyeceğini ve davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, sığınak nedeniyle davalılar bir gelir elde etmiş ise, elde edilen gelirin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre istenebileceği ve mahkemenin gerekçesi yerinde olmadığı belirtilmiştir. Kararın bozulması ve yeniden inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Ecrimisil talepleri için yapı kullanma izin belgesine aykırı olarak yapılmış olan binalar nedeniyle açılmış davaların reddedilmesi, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca mümkündür.
- Sebepsiz zenginleşme hallerinde, elde edilen gelirin geri istenebilmesine ilişkin hükümler, Türk Borçlar Kanunu'nun 71-78. maddelerinde yer almaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2011/20 E.  ,  2011/144 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dilekçe ile duruşma isteğinden vazgeçtiğini bildirmesi üzerine temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin imal ettiği konutların ortaklara teslim edildiğini, ferdi ilişkiye ise geçilmediğini, daireleri teslim edilen ortakların daireler üzerinde tasarruf haklarının bulunmadığını, davalılara teslim edilen blokta bulunan sığınağın müvekkili kooperatifin amaçlarına uygun olarak kullanılması amacıyla daire haline getirildiğini, bu yerin mülkiyeti davacıya ait olduğundan kiraya verme ve kullanma yetkisinin davalıların ikamet ettikleri apartman yönetiminde olmadığını, davalıların ikamet ettiği apartman yönetimi ile yapılan görüşmeler sonunda anılan sığınaktaki kiracının çıkarıldığını, öte yandan, 12.06.2005 tarihli genel kurul kararı ile anılan sığınak üzerinde tasarruf yetkisinin davacı kooperatif yönetimine verildiğini, davalıların ise bu yeri kiraya vermek suretiyle davacı haklarına müdahale ettiklerini ileri sürerek, davalıların müdahalelerinin men"i ile 19.068,00 TL işgal tazminatı ve 557,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili ile bir kısım davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu taşınmazın malikinin maliye hazinesi olduğu, bulunduğu binanın ruhsatsız ve kaçak inşaat durumunda olduğu, imar yasalarına aykırı ve ruhsatsız inşa edilen binalar nedeniyle ecrimisil talep edilemeyeceği ve davaya konu taşınmazın haksız işgal altında olduğunun kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacı kooperatifin inşa ettiği binalardan davalı ortaklarına teslim ettiği bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın sığınak bölümünün, davacı kooperatifçe konut haline getirilmesi sonrasında davalılarca kiraya verilerek gelir elde edildiği ve davacı kooperatife bu gelirin verilmediği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece, imar yasasına aykırı imal edilen bina nedeniyle ecrimisil istenemeyeceği ve davaya konu mahallin haksiz işgal altında olduğunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Ruhsatsız ve imar yasasına aykırı da olsa, davacının imal ettiği sığınak nedeniyle davalılar bir gelir elde etmiş ise, elde edilen gelirin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre istenebileceği kuşkusuz olup, mahalli mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde değildir.
    Öte yandan, davanın diğer bir red gerekçesi davanın kanıtlanamadığı yönündedir. Oysa; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma ise hüküm vermeye yeterli değildir. Yapılması gereken iş; tanıkların yeniden dinlenerek, dava konusu yerin kiraya verilip verilmediği, kiraya verilmiş ise, kimin tarafından verildiği ve gelir elde edilip edilmediği hususlarının yeniden sorulması; elde edilen gelirin davalıların ikamet ettiği bloğun işletme defterinde yer alıp almadığı hususu davacı ve davalıların işletme defteri de inceleme yaptırılarak, uzman bilirkişiler aracılığı ile incelettirilmesi; davacı vekilinin keşide ettiği ihtarlar ve bu ihtarlara verilen cevaplarıda birlikte değerlendirilmesidir.
    Mahkemece, yukarıda anılan hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 19.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Aslı gibidir.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.