20. Ceza Dairesi 2018/4227 E. , 2019/549 K.
"İçtihat Metni" Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 4.Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli, 2013/298 esas ve 2013/1365 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/04/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 21/03/2008 tarihli, 2008/25198 soruşturma,2008/10047 esas ve 2008/4314 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- İzmir 4.Sulh Ceza Mahkemesinin 01/07/2008 tarihli, 2008/95 esas ve 2008/940 karar sayılı kararı ile; sanık hakkında TCK’nın 191/2.maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 25/07/2008 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 26/11/2008 tarihli çağrı yazısının sanığa tebliği üzerine müdürlüğe başvurduğu, 09/01/2009 tarihinde hastaneye sevkedildiği, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesince sanığın hastaneye başvurmadığının bildirilmesi üzerine, 22/04/2009 tarihli uyarı yazısı ile uyarıldığı, uyarı yazısının 17/07/2009 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak 07/01/2010 tarihinde savcılığa gönderildiği,
4- Mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine, İzmir 4.Sulh Ceza Mahkemesinin 17/01/2011 tarihli, 2010/321 esas ve 2011/18 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 10/02/2011 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
5-Sanığın denetim süresi içerisinde 11/11/2011 tarihinde işlediği kasten yaralama ve hakaret suçundan, Urla Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2013 tarihli 2012/636 esas ve 2013/3 karar sayılı ilamı ile ; TCK’nın 86/1,3-e,87/1-c ve 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile, TCK’nın 125/1-4 ve 62.maddeleri uyarınca 1.740 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verildiği, hakaret suçundan verilen hükmün 15/01/2013 tarihinde temyizin reddine karar verilerek kesinleştiği,
6-İhbar üzerine yapılan yargılamada, kanun yararına bozmaya konu İzmir 4.Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli, 2013/298 esas ve 2013/1365 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 06/01/2014 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
7-İnfaz Cumhuriyet savcısınca 6763 sayılı kanun kapsamında değerlendirme yapılmak üzere infazın durdurulmasının talep edildiği, İzmir 4.Sulh Ceza Mahkemesince 14/12/2016 tarihli ek karar ile “ekspertiz raporunda suça konu maddenin 2323 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığının belirtildiği” gerekçesiyle infazın durdurulmasına karar verildiği,
8-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2017 tarihli ihbarnamesi ile; ele geçirilen maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığı gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle İzmir 4.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 01/07/2008 tarihli, 2008/95 esas ve 2008/940 karar sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istendiği,
9-Yargıtay 10.Ceza Dairesi’nin 07/12/2017 tarihli 2017/6844 esas ve 2017/6455 karar sayılı ilamı ile; İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2013/298-1365 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“ Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun’un 191/5. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereğine uygun davranması halinde davanın düşürülmesine dair İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/07/2008 tarihli ve 2008/95 esas, 2008/940 sayılı kararını müteakip, sanığın hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereğine uymadığından bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/01/2011 tarihli ve 2010/321 esas, 2011/18 sayılı kararının kesinleşmesi sonrasında, sanığın deneme süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına, anılan Kanun’un 191/1. ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2013/298 esas, 2013/1365 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın suç tarihinde yapılan üst aramasında etken maddesi Clonazapem olan yeşil reçete ile satılan Rivotril isimli ilacın ele geçirilmesinden ibaret somut olayda, 27/02/2008 tarihli ekspertiz raporunda Rivotril isimli ilacın aktif maddesi itibariyle 2313 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığının belirtilmesi karşısında, sanık üzerinde ele geçirilen maddenin uyarıcı veya uyuşturucu madde niteliğinde bulunmadığı gözetilmeksizin, beraati yerine atılı suçtan mahkûmiyetine dair karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 03/12/2013 tarihli ve 2013/298 esas, 2013/1365 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Karar:
6572 sayılı Kanun ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi hükmü ile 21/02/2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararında Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler II/A(4)"de yer alan "Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır" hükmüne göre, dosyayı inceleme görevi Yüksek 10. Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine,
23/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.