1. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/10346 Karar No: 2013/2106 Karar Tarihi: 18.02.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/10346 Esas 2013/2106 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, satış yoluyla teminat olarak davalıya verdiği taşınmazın tapuda kendisine devredilmediği ve üzerinde 160,000 TL. ipotek konulduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptalini ve adına tescilini istemiştir. Davalı ise taşınmazı satın aldığını belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur. İlk karar davayı reddederken, temyizde ise bozulmuştur. Yapılan inceleme sonucunda, mahkeme bozmaya uyarak davanın kabulüne karar vermiştir. Temyiz itirazı reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise Borçlar Kanunu'nun 81. maddesi ve İçtihadı Birleştirme Kararı'nın 20/6 sayılı maddesi olup, belge niteliği taşıyan belgeler geçerliliğini korumaktadır.
1. Hukuk Dairesi 2012/10346 E. , 2013/2106 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAHİLİ DAVALI : ... DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 1157 ada, 31 parselde yer alan 4 nolu bağımsız bölümü, oğlunun kuracağı şirkete banka kredisi alabilmek için teminat olmak üzere davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, bu konuya ilişkin oğlu ve iş ortakları ile 06.05.2008 tarihli ve davalı ile de 07.05.2008 tarihli protokol düzenlediklerini, anılan protokollerde taşınmazın bankaya teminat olarak gösterilmesinin kararlaştırıldığını ve karşılığında 250.000,00 TL"lik bono verdiklerini, ancak taşınmazı tapuda kendisine devretmedikleri gibi dava dışı.... lehine 160.000,00 TL."lik ipotek konulduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek; yargılama sırasında dava konusu taşınmazı devralan dahili davalı ... ise tapu kaydına güvenerek taşınmazı iyi niyetli olarak satın aldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.davacı taşınmazın satış yoluyla yapılan temlikin gerçek satış olmadığını ileri sürerek taraflar arasında cerayan eden işlemleri gösteren 06.05.2008 ve 07.05.2008 tarihli protokol başlığını taşıyan belgeyi mahkemeye ibraz etmiştir. Anılan belgelerin geçerliliği konusunda bir iddia va savunma olmadığı taktirde 05.02.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının aradığı belge niteliğini taşıyacakları tartışmasızdır. Hal böyle olunca; değinilen ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirilerek Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından duruşma istekli olarak ve süresinde temyiz edilmiş olup, duruşma talepleri değerden red edilerek yapılan incelemede; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
./...
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 297,00.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ve dahili davalıdan alınmasına, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.