Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4632
Karar No: 2020/6340
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4632 Esas 2020/6340 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sigorta sözleşmesi kapsamında gerçekleşen bir gasp olayı sonrasında davacı tarafın tazminat talebi ve davalı sigortacının reddi üzerine açılan davada, ilk taksit zamanında ödenmediği için davalı sigortacının sorumluluğunun bulunmadığı ve sözleşmeden caymama iradesini ortaya koyduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Ancak, dosya içerisinde yer alan deliller incelendiğinde, davalı sigortacının sözleşmeden cayma durumu bulunmadığı ve güven ve iyiniyet ilkesi gereği temerrüt nedeniyle sözleşmeden cayma iradesini ortaya koymadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, İstinaf Mahkemesi kararı bozularak işin esasına göre karar verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Kararda yer verilen kanun maddeleri ise Türk Ticaret Kanunu'nun 1430, 1431 ve 1434. maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi         2019/4632 E.  ,  2020/6340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.
    Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.10.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacıya ait kuyumcu dükkanının davalı nezdinde sigortalı olduğunu, poliçe süresi içinde işyerinde gerçekleşen gasp olayı sonucu rizikonun gerçekleştiğini, davacıya ait 3,6 kg altının çalındığını, davalıya başvuru yapıldığı halde ödeme yapılmadığını belirterek 370.000,00 TL. tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, taksitli ödenmesi kararlaştırılan poliçe prim peşinatının rizikodan sonra ödendiğini ve poliçe gereği sorumluluklarının doğmadığını, zararın poliçe özel şartları gereği de teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; taraflar arasındaki sigorta sözleşmesine ilişkin olup taksitli ödenmesi kararlaştırılmış olan primlerin ilk taksitinin riziko tarihinden sonra (20/05/2013"te) davacıya ait banka hesabından ödendiği, prim
    ödenmeden riziko gerçekleştiği için de davalı sigortacının zarara ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği tazminat istemine ilişkindir.
    Davacının prim ilk taksit ödemesini yapmaması nedeniyle, sigortacının sorumluluğunun başlamadığı aşamada rizikonun gerçekleştiği ve davalı sigortacının zarardan sorumlu olmadığı; hasar talebini reddeden davalı sigortacının sözleşmeden caydığı kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir.
    Davaya konu olay ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1430.maddesinde sigortalının prim ödeme borcu; 1431.maddesinde prim ödeme zamanı ve 1434.maddesinde prim ödemesinde temerrüdün sonuçları düzenlenmiştir. TTK"nun 1434/1.maddesinde "ilk taksidi veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim, zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir. Bu süre, vadeden başlar. Prim alacağının, muacceliyet gününden itibaren üç ay içinde dava veya takip yoluyla istenmemiş olması hâlinde, sözleşmeden cayılmış olunur" düzenlemesi yapılmıştır. Bu yasal düzenlemeye göre, primin taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı hallerde, ilk taksitin zamanında ödenmemesi halinde sigortacının 3 ay içinde sözleşmeden cayma hakkı bulunmaktadır.
    Davaya konu somut olayda; taraflar arasındaki poliçede, ilk taksitin 09.05.2013 tarihinde ödenmesi kaydıyla, primin 6 taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı; davaya konu edilen rizikonun 18.05.2013 tarihinde gerçekleştiği ve 09.05.2013 tarihinde ödenmesi gereken prim ilk taksitinin 20.05.2013 tarihinde ödendiği görülmektedir. Bu itibarla; davacının, poliçe priminin ilk taksitini ödemede temerrüte düştüğü; davalının temerrüt nedeniyle sözleşmeden cayma iradesini ortaya koymadığı ve primin 2.taksitini 26.06.2013 tarihinde tahsil ettiği; bir taraftan da davacının hasar ihbarı nedeniyle eksper görevlendirip inceleme yaptırdığı; eksperin 28.08.2013 tarihli raporundaki "çalındığı iddia edilen emtia ile ilgili belgelerin gerçeği yansıtmadığı" şeklindeki görüş nedeniyle, davacının hasar başvurusunu reddettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Prim ilk taksitinin vadesi olan 09.05.2013 tarihinden sonraki 3 aylık süre sonu olan 09.08.2013 tarihine kadar sözleşmeden cayma iradesini ortaya koymadığı gibi, sonraki prim taksitini tahsil eden ve eksper görevlendirip zarar konusunda inceleme yaptıran (hasar talebini de prim ödenmeyişi nedenli cayma sebebiyle değil, hasar miktarının şüpheli görülmesi sebebiyle reddeden), dava açıldıktan sonra prim peşinatının ödenmeyişi savunmasını yapan davalı sigortacının sözleşmeden caydığının kabulü mümkün değildir. Zira; güven ve iyiniyet temelinde akdolunan sigorta sözleşmelerinde, tarafların tüm haklarının kullanımında (sözleşmenin kurulmasında olduğu kadar, sona erdirilmesinde de) bu ilkelere bağlı biçimde hareket etmesi gereklidir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davalı sigortacı bakımından geçerli bir sözleşmeden cayma durumu bulunmadığı da gözetilerek, taraf delillerinin toplanması ile işin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi ve hukukun yanlış uygulanması nedeniyle İstinaf Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/1. maddesi uyarınca, dosyanın İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ve Dairemiz karar örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine; 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi