20. Ceza Dairesi 2018/4210 E. , 2019/548 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 67.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli ve 2016/463 esas, 2017/441 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 03/05/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 15/05/2015 tarihli, 2014/181570 soruşturma ve 2015/1037 karar sayılı karar ile ; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 09/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
2- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 22/05/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 08/06/2015 tarihli çağrı yazısının şüpheliye 18/06/2015 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, 18/06/2015 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, aynı tarihte uyulması gereken kurallar formu imzalatılarak hastaneye sevk edildiği, bir sonraki 22/07/2015 tarihli görüşme gününün tebliğ edildiği, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 18/09/2015 tarihli yazısında; tedavisine gerek olmadığının bildirildiği, şüphelinin 22/07/2015 tarihli bireysel görüşmesine katılmaması nedeniyle Komisyonun 27/07/2015 tarihli kararı ile uyarılmasına karar verildiği, 31/07/2015 tarihli uyarı yazısının 14/08/2015 tarihinde müdürlükte elden tebliğ edildiği,ayrıca posta yoluyla da 18/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 14/09/2015 tarihli bireysel görüşmesine katılmadığı, 15/09/2015 tarihli bireysel görüşmesine babasının hastalığı nedeni ile gelemediğini belirterek mazeret bildirdiği, mazeretini belgelendiremediği için dosyası kapatılarak müdürlüğün 16/11/2015 tarihli yazısı ile evrakın savcılığa gönderildiği,
3- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, 10/10/2016 tarihli, 2014/181570 soruşturma, 2016/36399 esas ve 2016/30413 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle sanık hakkında kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli, 2016/463 esas ve 2017/441 sayılı kararı ile; “kamu davasının durmasına, denetimli serbestlik işlemlerinin kaldığı yerden devamına” karar verildiği, kararın 13/12/2017 tarihinde sanığa tebliğ edilerek 21/12/2017 tarihinde kanun yoluna gidilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/05/2015 tarihli ve 2014/181570 soruşturma, 2015/1037 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlâlinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, açılan kamu davası sonucunda, ısrar şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli ve 2016/463 esas, 2017/441 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli kararıyla, ısrar koşulu gerçekleşmediğinden bahisle davanın durmasına dair karar verilmiş ise de, şüpheli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/05/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun iki haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği,
Somut olayda, 18/06/2015 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, hükümlünün 22/07/2017 tarihindeki vaka sorumlusu ile görüşmesine katılmadığından bahisle 18/08/2015 tarihinde uyarılmasına rağmen hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 14/09/2015 tarihindeki vaka sorumlusu ile görüşmesine katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu hâlin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli ve 2016/463 esas, 2017/441 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 15/05/2015 tarihli, 2014/181570 soruşturma ve 2015/1037 karar sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için, TCK’nın 191.maddesinin 4.fıkrasında yer alan; “Kişinin erteleme süresi zarfında:
a)Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b)Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması,kabul etmesi veya bulundurması,
c)Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, halinde hakkında kamu davası açılır” hükmü uyarınca maddede sayılan koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir. İncelenen dosyada; 18/06/2015 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek tedbirin infazına başlanıldığı, hükümlünün 22/07/2015 tarihindeki vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmayarak denetim planına uymadığı, 31/07/2015 tarihli uyarı yazısının 14/08/2015 tarihinde müdürlükte elden ayrıca posta yoluyla da 18/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, hükümlünün 14/09/2015 tarihindeki vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmadığı, sanığın babasının rahatsızlığı ve hastanede tedavi görmesi nedeniyle vaka sorumlusu ile olan görülmesine katılamadığını beyan ederek buna ilişkin belgelerini mahkemeye sunduğu, belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunan hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğünü ikinci kez ihlal ettiğinden sözedilemeyeceği, bu nedenle ısrar koşulunun oluşmadığı anlaşıldığından, durma kararı kanuna uygun olup kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2017 tarihli ve 2016/463 esas, 2017/441 sayılı kararına yönelik, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
23/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.