8. Ceza Dairesi 2015/12205 E. , 2016/7967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, mala zarar verme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : - Sanık ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve hırsızlık suçlarından hükümlülük,
- Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hükümden sonra, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile bir kısım ibareleri iptal edilerek, 24.11.2015 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ..."ın şikayetçi ..."e yönelik hırsızlık suçu yönünden, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile TCK.nun 142/1-b maddesi yürürlükten kaldırılıp aynı maddenin 2/h fıkra ve bendinde yapılan düzenlemenin açıkça sanık aleyhine bulunması nedeniyle; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, sübuta yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün oybirliğiyle (ONANMASINA),
2- Sanık ..."ın başkasına ait kredi kartının kötüye kullanılması
suçundan kurulan hükme yönelik temyizinin incelenmesinde:
Şikayetçiye ait kredi kartıyla değişik zamanlarda birden fazla alışveriş yapılması karşısında, TCK.nun 43/1. maddesi uyarınca cezadan arttırım yapılması gerek- tiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış ve 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahke- menin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanığın, temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak:
Sanık hakkında temel ceza belirlenirken hapis cezası alt sınırdan tayin olduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 245/1. madde ve fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 1200 günün 5 güne, TCK.nun 62. maddesi uyarınca belirlenen 1000 günün 4 güne, 5237 sayılı TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20.00 liradan hükmolunan 20.000.00 TL adli para cezasının 80.00 TL"ye indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA),
3- Sanıklar ... ile ..."ın, şikayetçiler ... ve ..."e yönelik hırsızlık; sanık ..."ın şikayetçi ..."e yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlerine gelince:
a) CMK.nun 119/4. maddesinde Cumhuriyet Savcısı hazır olmaksızın konut, iş yeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşularından iki kişinin bulundurulması gerektiğinin belirtildiği, aynı Yasanın 206/2-a maddesinde ise; kanuna aykırı olarak elde edilen delillerin reddedileceği belirtilmiş olup incelemeye konu olayda, Kemalpaşa Sulh Ceza Mahkemesi"nin 01.02.2006 gün ve 2006/7 değişik iş sayılı kararı ile sanık ..."ın kaldığı evde arama yapılmasına karar verilmesinin ardından kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine Cumhuriyet Savcısının katılmadığı, arama işlemi sırasında CMK.nun 119/4. maddesi uyarınca o yer ihtiyar heyetinden veya komşularından iki kişinin bulunması gerekmekte olup, yapılan aramada o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan kimsenin bulunmadığı halde arama yapılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.04.2015 gün, 2013/464 esas,
2015/132 sayılı kararında da belirtildiği üzere bu şekilde yapılan aramanın kanuna uygun olmadığı ve bu arama sonucunda elde edilen delilin CMK.nun 206/2-a maddesi uyarınca reddedilmesi gerektiği ve hükme esas alınamayacağı tüm aşamalarda ele geçen eşyanın zilyetliğinin sanıklarca reddedildiği, sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine dair kanuna aykırı ele geçirilen şikayetçiler ... ve ..."e ait olduğu belirlenen hırsızlık konusu eşyalar dışında mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı cihetle, atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde CMK.nun 119/4, 206/2-a ve 217. maddelerine aykırı olarak mahkumiyet kararı verilmesi,
b) Sanık ..."ın, şikayetçi ..."in evinden hırsızlık yaptığından bahisle açılan davada;
Oluşa, aşamalarda değişmeyen savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın hırsızlık suçuna katıldığına dair mahkumiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZUL- MASINA), 15.06.2016 gününde sanık ..."a yönelik hırsızlık suçu yönünden oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.
KISMİ KARŞI OY:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ..."nin, hakkında mahkumiyet kararı verilen diğer sanık ... ile birlikte gece saat 02:00"de müşteki ..."nin evine girerek ona ait cep telefonu ve kredi kartını aldıkları, sanık ..."nin kredi kartını 3 saat sonra 05:15 ve 05:21 sularında iki defa kullandığının anlaşılması karşısında, mahkemenin sanığın hırsızlık suçunu işlediği yönündeki kabul uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, çoğunluğun hırsızlık suçunun sübut bulmadığı, beraati gerektiği yolundaki bozma düşüncesine katılmıyorum. 15.06.2016
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Sanıklardan ..."ın, şikayetçi ..."in evinden hırsızlık yapmak suçu ile ilgili sayın çoğunluğun, beraati gerektiğine yönelik düşüncelerine iştirak etmiyorum. Şöyle ki;
Dosya kapsamına göre; diğer sanık ... ile birlikte hareket ettiği ve sanık ... tarafından gece 02:00"dan sonra çalındığı kabul edilen ve sanık ... tarafından 05:15 ve 05:21"de iki kez kullanıldığı anlaşılan kartın çalınması ile ilgili, ...yönünden hırsızlık eyleminin sabit olmadığına ilişkin kabulün hayatın olağan akışına uygun düşmediği, dolayısıyla sanık ..."ın da iştirak halinde diğer sanık ... ile hırsızlık suçunun işlediği sabit olmakla mahkumiyetine karar vermek gerekirken, delil yetersizliğinden bahisle beraatine ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edemiyorum. 15.06.2016