Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7272
Karar No: 2022/1689
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7272 Esas 2022/1689 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, Turban Turizm şirketi sahibi olan davacı, sahte ve mahiyeti itibari ile yanıltıcı fatura kullanıldığı gerekçesiyle ödediği vergi cezasını tefrik edilen diğer davalılarla birlikte davalıdan (tefrik edilen dosyadaki diğer davalılarla birlikte müteselsilen) tahsil etmeye çalışmıştır. Aynı konuda birleşen davada ise şirketin Antalya Kaleiçi İşletmesi'nde kullanılan sahte faturalardan dolayı ödediği vergi cezasının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili ise, faturaların usulsüzlüğünden sorumlu tutulamayacaklarını, dava konusu dönemde yetkili olmayan kişi olduğunu ve zamanaşımının gerçekleştiğini savunmuştur. Yargıtay, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun'un 19'uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oran
11. Hukuk Dairesi         2020/7272 E.  ,  2022/1689 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17.06.2020 tarih ve 2014/348 E. - 2020/227 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Maliye Bakanlığının yaptığı denetimlerde 1995, 1996 Nisan döneminde Turban Turizm Antalya Kaleiçi İşletmesinde sahte ve mahiyeti itibari ile yanıltıcı fatura kullanıldığının tespit edilmesi üzerine, VUK'a muhalefet sebebi ile vergi cezası ödediklerini, davalının (tefrik edilen diğer dosyadaki davalılarla birlikte) görevlerini suistimal ederek kurum zararına sebebiyet verdiklerini belirterek, vergi dairesine ödenen 1.535,35.- TL'nin ödeme tarihi olan 19/02/2001'den işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan (tefrik edilen dosyadaki diğer davalılarla birlikte müteselsilen) tahsilini istemiştir.
    Birleşen davada, aynı konuda ... Antalya Kaleiçi İşletmesinde sahte ve mahiyeti itibari ile yanıltıcı fatura kullanılması sebebi ile Vergi Dairesine ödenen 8.115,40 TL'nin ödeme tarihi olan 19/02/2001'den işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsili talep edilmiştir.
    Davalı vekili asıl ve birleşen dosyada, şirket genel müdürü olarak görev yaptığını, görev ve yetkilerinin yönetmelikte belirlendiğini, satın alma dosyasındaki faturaları inceleme görevinin bulunmadığını, faturaların sahteliğini anlama imkanının bulunmadığını, faturalarla ilgili usulsüzlükten sorumlu tutulamayacağını, 1995 yılı Ekim ayında istifa ettiğini, dava konusu dönemin bir kısmında görevde dahi olmadığını belirterek, davaların reddini talep etmiş, her iki dava yönünden zamanaşımı def'inde bulunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının genel müdürü ve yönetim kurulu üyesi olduğu ....'ye ait çok sayıda işletme bulunduğu, bu işletmelerden birisi olan Antalya Kaleiçi İşletmesinde kullanılan faturalardan bir kısmının sahte ve mahiyeti itibari ile yanıltıcı muhteviyat içermesi sebebi ile şirketin vergi cezası ödemek zorunda kalındığı, işletmenin denetimsiz bırakılmadığı, işletmenin 1994 ve 1995 yıllarında denetim kurulu üyeleri tarafından denetlendiği, sunulan denetleme raporlarında dava konusu zarara sebebiyet veren hususa yer verilmediği, genel müdür olan davalıdan işletmede kullanıldığı iddia edilen sahte faturaları kontrol etmesinin beklenemeyeceği, davalı hakkında ceza yargılamaları sonunda verilen kararlar da değerlendirildiğinde meydana gelen zarardan sorumluluğu ispatlanamayan davalı hakkında asıl davanın reddine, birleşen davanın ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun'un 19'uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 3.920,00 TL’dir.
    Asıl dava bakımından temyize konu edilen miktarın 1.535,35 TL olması nedeniyle 17.06.2020 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2- Birleşen dava bakımından, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl dava bakımından temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden birleşen davaya yönelik-birleşen davada davacıya iadesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi