17. Hukuk Dairesi 2019/20 E. , 2020/6339 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.10.2020 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalılar taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı gerçek kişilerin 1997 doğumlu oğulları ..."ın idaresindeki aracın, davacıların babası ..."in idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların anne ve babalarının öldüğünü, davacıların babası ... "in ölümünün kazadan yaklaşık 3,5 ay
sonra gerçekleştiğini, aracın hasar gördüğünü, tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını, davalı gerçek kişilerin aile başkanı sıfatıyla zarardan sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL. araç hasar bedeli, 4.000,00 TL. cenaze gideri, muris ..."ten dolayı 3.000,00 TL. kazanç kaybı ile herbir ölümden dolayı davacılar için 75.000,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 30.05.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 19.856,51 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar murislerinin ölümü nedeniyle 14.500,00 TL. cenaze gideri, muris ..."ten dolayı 3.326,51 TL. geçici işgöremezlik tazminatı ve 2.000,00 TL. araç hasar bedelinden oluşan toplam 19.856,51 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı gerçek kişiler ile ...den müteselsilen tahsiline; davacıların annelerinin ölümü nedeniyle herbir davacı için 25.000,00 TL. ve babalarının ölümünden dolayı herbir davacı için 25.000,00 TL. manevi tazminatın kaza (davalı ... yönünden dava) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükme karşı, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi tarafından; ilk derece mahkemesi karar başlığında yer alan mahkeme adının Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) olarak düzeltilmesine; davacılar vekilinin tüm istinaf taleplerinin reddine; davalılar ... ve ... vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisiyle; davanın kısmen kabulü ile davacılar murislerinin ölümü nedeniyle 14.500,00 TL. cenaze gideri ve 2.000,00 TL. araç hasar bedelinden oluşan toplam 16.500,00 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı gerçek kişiler ile ...den müteselsilen tahsiline; davacıların muris ..."ten dolayı talep ettikleri 3.326,51 TL. geçici işgöremezlik tazminatına ilişkin taleplerinin aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine; davacıların annelerinin ölümü nedeniyle herbir davacı için 25.000,00 TL. ve babalarının ölümünden dolayı herbir davacı için 25.000,00
TL. manevi tazminatın kaza (davalı ... yönünden dava) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölümler nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davacıların anne ve babalarının ölümü nedeniyle talep ettiği manevi tazminatın, TBK"nun 56. maddesine göre hakkaniyete uygun biçimde saptandığı gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusu yerinde görülmeyerek, başvurunun bu yönden reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56/2. maddesinde "ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Yine, 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiş olup bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; davaya konu kazada ölen davacıların anne ve babasının kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığı ve davalı tarafın tam kusuru ile kazanın gerçekleştiği; kaza ve zararın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü, hayattaki en yakını olan anne ve babasını kaybeden davacıların ölenlere olan yakınlığı nedeniyle duyacakları elemin derinliği, tazminat sorumluları arasında sigorta şirketinin de bulunduğu ve tarafların (özellikle davalı ..."in) ekonomik sosyal durumları gibi tazminata etki eden tüm unsurların birlikte ele alınması ile, bir miktar daha yüksek manevi tazminata karar verilmesi gerektiği açıktır. Bu itibarla; anne ve babalarının ölümü nedeniyle
davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın, TBK"nun 56/2. maddesi ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda ifade edilen kıstasları tam olarak karşılamadığının dikkate alınmayışı ve hukukun yanlış uygulanması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/2. maddesi uyarınca, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine; Duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.