Esas No: 2022/3983
Karar No: 2022/14159
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/3983 Esas 2022/14159 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında yapılan yargılama sırasında eylemin nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında kalacağından mahkemenin görevsiz olduğuna karar vermiş ve dosyayı Düzce Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti. Ancak sanık itirazda bulunarak mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmişti. Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise sanığın eyleminin dolandırıcılık suçu oluşturabileceği gerekçesiyle itirazı kabul etmişti. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kanun yararına bozma istemiyle bu karara karşı çıkmış ve dosyanın üst derece mahkemesi olan Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişti. Sonuç olarak, Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını bozarak, dosyanın mahalline gönderilmesine karar verdi. Kararda, sanığın eyleminin TCK'nin 158/1-h maddesi kapsamında dolandırıcılık suçu oluşturup oluşturmayacağına üst derece mahkeme tarafından karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kanunlar: Türk Ceza Kanunu'nun 158/1. maddesi, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.04.2022 tarih ve 2022/1696 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.05.2022 tarih ve KYB-2022/52494 sayılı ihbarname ile;
İzinsiz faaliyette bulunmak suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sırasında eylemin nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında kalma ihtimali bulunduğundan mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Düzce Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2020 tarihli ve 2020/428 esas, 2020/372 sayılı kararına karşı sanık tarafından yapılan itirazın kabulü ile anılan görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli ve 2021/199 değişik iş sayılı kararının “Akasya Telekom isimli işyerinin yetkilisi olan ve Sepaş Enerji A.Ş. ile arasında elektrik faturalarının tahsili konusunda yetki sözleşmesi bulunmayan, ancak söz konusu şirket ile arasında sözleşme varmış izlenimi yaratarak fatura tahsilatı yaptığı tespit edilen sanığın eyleminin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1. maddesinde tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği, bu eylemi yargılama görevinin de 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. maddesi gereğince ağır ceza mahkemesine ait olacağı ve delillerin takdiri ile değerlendirilmesinin üst dereceli mahkemeye ait olduğu hususları dikkate alınmaksızın, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın eyleminin TCK'nin 158/1-h maddesinde düzenlenen “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.10.2020 tarihli, 2020/428 Esas ve 2020/372 Karar sayılı görevsizlik kararına yönelik itirazın kabulüne dair Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.03.2021 tarih ve 2021/199 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.