15. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4785 Karar No: 2017/785 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/4785 Esas 2017/785 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Güveni Kötüye Kullanma suçundan 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezasıyla cezalandırılmıştır. Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı tekerrüre esas teşkil ettiği için cezası mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilecektir. Ancak, kanun yararına bozma talebine göre tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar bozulmuş, tekerrüre esas alınan ilamın hüküm fıkrasından çıkarılması kararı verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 305/1-son maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi.
15. Ceza Dairesi 2016/4785 E. , 2017/785 K.
"İçtihat Metni"
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/06/2011 tarihli ve 2009/1214 esas, 2011/824 sayılı ilâmı tekerrüre esas teşkil ettiğinden cezasının, anılan Kanun’un 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2016 tarihli ve 2014/997 esas, 2016/300 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29/10/2016 gün ve 94660652-105-06-10120-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/11/2016 gün ve 2016/385950 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Sanığın tekerrüre esas alınan Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/06/2011 tarihli ve 2009/1214 esas, 2011/824 sayılı kararına konu 3.000,00 yeni Türk Lirası adlî para cezasının, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 305/1-son maddesi uyarınca kesin olması karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Hükümlünün adli sicil kaydına konu olan ve tekerrüre esas alınan Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.06.2011 tarih ve 2009/1214-2011/824 sayılı ilamıyla kasten yaralama suçundan doğrudan verilen 3.000,00 TL adli para cezasının miktarı itibariyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası gereğince tekerrüre esas olamayacağı belirlenmekle birlikte, adli sicil kaydında yer alan ve 13.07.2010 günü kesinleştiği anlaşılan Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.05.2010 tarih ve 2009/1263-2010/315 sayılı ilamının 30.08.2016 tarihinde infaz edilmesi nedeniyle tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, hükümlü hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde netice itibariyle isabetsizlik bulunmasa da yanlış ilamın tekerrüre esas alınması nedeniyle kanun yararına bozma istemi bu itibarla yerinde görülmekle, Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 14.04.2016 gün ve 2014/997-2016/300 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle tekerrüre esas alınan ilamın hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, yerel mahkemece tekerrüre esas alınan Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.06.2011 tarih ve 2009/1214-2011/824 sayılı ilamına göre belirlenmek üzere, hükümlünün adli sicil kaydında yer alan Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.05.2010 tarih ve 2009/1263-2010/315 sayılı ilamının tekerrüre esas alınmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 23.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.