Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1055
Karar No: 2021/4538
Karar Tarihi: 01.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1055 Esas 2021/4538 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, Hazine adına tescil edilmiş bir taşınmazın davacılar tarafından imar-ihya, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açılması sonucunda, davacıların yararına hüküm kurulduğunu belirterek, davacılar yararına imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edilmesine karar vermiştir. Ancak, tapuda kayıtlı olan taşınmazın öncesinde Hazineye başvurarak taşınmazın önce Hazine adına tescilinin sağlanması ve buna mütaakip kendisine satışının yapılmasını istediği belirtilerek, davacının taşınmazın Hazineye ait olduğunu bilerek kullandığı ve zilyetliğinin malik sıfatıyla olmadığının kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, davacıların taleplerinin reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği, taşınmazların imar-ihya ve kullanımının ne zaman başladığı, taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren raporların alınması gibi hususlar incelenerek yeniden keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/1055 E.  ,  2021/4538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 01.06.2021 gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen gelmedi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ile kadastro tespit tarihine yakın tarihte çekilmiş uydu fotoğraflarının ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek taraf tanıkları, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve önceki bilirkişiler dışında 3 kişilik ziraat fakültelerinin toprak bölümünde görev yapan öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazlarda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği hususlarının maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan nizaya konu taşınmaz bölümlerinin ayrı ayrı tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ve gerek bozma öncesi gerekse bozma sonrası alınan tüm ziraat bilirkişi raporlarını irdeleyen, söz konusu raporlara katılma veya katılmama gerekçelerini bildiren ayrıntılı rapor alınması, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlettirilmesi, temin edilebilen gerek en eski gerekse kadastro tespit tarihine yakın tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ..."nın; birleşen dosya davacısı ... ve ...’ların davalarının kabulüne; 07.11.2017 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 40.000 metrekare yüzölçümündeki kısmın tapusunun iptali ile davacı ... adına tarla ve bağ vasfı ile aynı raporda (C) harfi ile gösterilen 37.899,50 metrekare yüzölçümündeki kısmın tapusunun iptali ile davacı ... ... adına tarla vasfı ile raporda (B) harfi ile gösterilen 16.076,90 metrekare yüzölçümündeki kısmın tapusunun iptali ile davacı ... adına tarla ve bağ vasfı ile tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve davacılardan ... adına vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacılar yararına imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının oluştuğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Çekişmeli 1429 parsel sayılı 163,511,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 24.4.2006 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., 01.12.2006 tarihinde, birleşen dosya davacıları ... ve ... ise 09.10.2009 tarihinde imar-ihya, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır.
    Davacılardan ... 20.03.2007 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde; evveliyatı tapulama sırasında tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın ihdasen Hazine adına tescilinin yolsuz olduğu, zira İhdasen tescilden önce kendisinin, ... ... Müdürlüğü’ne başvurarak dava konusu taşınmazın tümünün Hazine adına tescilinin sağlanması ve buna mütaekip kendisine satışının yapılmasını talep etmiştir. Buna göre, davacının çekişmeli taşınmazın ihdasen tescilinden önce Hazine’ye başvurarak taşınmazın önce Hazine adına tescilinin sağlanması ve buna mütaekip kendisine satışının yapılmasını istediği kendi beyanıyla da sabit olduğu gibi; davacı ... tarafından da kabul edilen ve 17.11.2004 tarihli Milli Emlak Müdürlüğü’ne hitaben düzenlenen dilekçe içeriğinin incelenmesinde de, tapuda kendisi adına kayıtlı bulunan 955 parselin doğusunda bulunan “takriben 150.000 metrekarelik devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerin” Hazine adına tescilinin sağlanarak kendisine “satışını” arz ve talep ettiği anlaşılmakta olup bu durumda davacının, taşınmazın Hazineye ait olduğunu bilerek kullandığı ve zilyetliğinin malik sıfatıyla olmadığının kabulü zorunludur. Öte yandan ... ile birleşen dosya davacıları ... ve ... kardeş olup taşınmazların babaları ...’dan kaldığı ve onun tarafından imar-ihya edilip tarım arazisine dönüştürüldüğü ve taşınmazın fiilen taksim edildiğine ilişkin davacı taraflar arasında bir ihtilafta bulunmamaktadır. Buna göre davacı ...’nün satın alma talebinin birleşen dosya davacılarını da (iddialarının öne sürülüş tarzına göre) bağlayacağı ve onlarında zilyetliğinin asli değil feri olduğunun kabulünün zorunlu olmasına göre davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
    yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi