Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1738
Karar No: 2020/593
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1738 Esas 2020/593 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/1738 E.  ,  2020/593 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.01.2019 gün ve 2016/3990 Esas, 2019/486 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 1714 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu 1709 parsel sayılı taşınmazın 28.08.2014 tarihinde davalıya satıldığını, 6537 sayılı Kanun ile Değişik 5403 sayılı Kanunun 8/İ maddesi uyarınca önalım hakkının bulunduğunu beyanla, 1709 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının satış bedelini yüksek bulması sebebi ile taşınmazı satın almadığını, satış bedelinin tapuda 1.760,00 TL gösterilmiş ise de dava tarihinden sonra bu durumun vergi dairesi nezdinde ve vergisi ödenmek suretiyle düzeltildiğini, taşınmazın gerçek değerinin 40.000,00 TL olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 1709 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait 1714 parsel sayılı taşınmaz ile sınırdaş olduğu ve davacının 6537 sayılı Kanun ile Değişik 5403 sayılı Kanunun 8/İ maddesi uyarınca önalım hakkının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 17.01.2019 tarihli, 2016/3990 Esas-2019/486 Karar sayılı ilamı ile; "... 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda öngörülen bütünlük ekonomik bütünlük olup, fiziki ve maddi bütünlük değildir. Anayasa Mahkemesinin 30.10.2014 tarih, 2014/133 E.- 2014/165 K. sayılı Kararında da işaret edildiği üzere “İşletmeyi meydana getiren taşınmaz mallar arasında bir tek arazi parçası bulunabileceği gibi, birden çok arazi parçası da bulunabilir. Tarımsal işletmenin ekonomik bütünlüğe sahip olması, işletmeyi oluşturan taşınır ve taşınmaz mallar arasında fonksiyonel bir birlik ve bağlılığın bulunmasını gerektirmektedir. Ekonomik bütünlük, tarım parselleri arasında fiziki bütünlük bulunmasını zorunlu kılmamaktadır. Bu itibarla bir işletmenin birbirinden kopuk birden fazla araziden oluşması da mümkündür. İşletmeyi oluşturan arazi, bina ve diğer yapılar ile alet ve makineler aynı kişi tarafından ortak bir merkezden yönetilebildiği takdirde bu malların ekonomik bütünlük arz ettiği kabul edilir.” Bu sebeple taşınmazın hangi sınırdaş araziyle “Tarımsal ekonomik bütünlük” oluşturduğunun teknik olarak tespiti gerekmektedir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8/İ maddesine göre, 1714 ve 1709 parsel sayılı taşınmazların aralarında tarımsal bütünlük olup olmadığının mahallinde yeniden keşif yapılarak, bilirkişi marifetiyle araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, değinilen yönler gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporları nazara alınarak ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Dairemizin bozma ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Somut olayda, dava konusu 1709 parsel sayılı taşınmazın 28.08.2014 tarihinde davalıya satış yoluyla devredildiği, davacının 1714 parsel sayılı taşınmazın tam hisse ile maliki olduğu ve dosya içerisinde yer alan davacıya ait taşınmaz ile komşu parselleri gösterir pafta ve kroki örneğine göre, davacıya ait 1714 parsel sayılı taşınmaz ile davalı tarafından satın alınan 1709 parsel sayılı taşınmazın sınırdaş olduğu anlaşılmaktadır.
    5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi kullanımı Kanununda 6537 sayılı Yasa ile 30.04.2014 tarihinde yapılan değişiklikle tarımsal arazinin parçalanarak bütünlüğünün bozulmasını engellemek ve asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarım arazilerinin komşu parsellerle birleşmesini sağlamak amacıyla sınırdaş arazi malikine önalım hakkı tanınmıştır. Yasanın metninde ve gerekçesinde önalım hakkı ile ilgili Türk Medeni Kanunun hükümlerine atıf yapılmış, farklı bir koşul getirilmemiştir. Bu nedenle tarımsal arazinin devri halinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri dava yolu ile önalım hakkını kullanabileceklerdir. Önalım hakkını kullanan birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması halinde tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine tarımsal arazinin devrine karar verileceği Yasanın 8/İ-2. bent son cümlesi ile belirtilmiş ise de önalım hakkını kullanan sınırdaş tarımsal arazi malikinin birden fazla olmaması halinde tarımsal bütünlük oluşturması gerektiğine dair bir koşul konulmamıştır.

    Birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin önalım hakkını kullanması halinde izlenecek yöntemin genişletici yorum ile önalım hakkını kullanan komşu tarımsal arazi malikinin birden fazla olmadığı durumda da davacı taşınmazının önalım hakkı kullanılan taşınmaz ile tarımsal bütünlük oluşturup oluşturmadığının araştırılması gerekmediğinden hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken maddi hata sonucu yanılgılı değerlendirmeyle bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 17.01.2019 tarihli, 2016/3990 Esas, 2019/486 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 17.01.2019 tarihli, 2016/3990 Esas-2019/486 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, yatırılan karar düzeltme harcının ilgiliye iadesine, 20.01.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

    K A R Ş I O Y

    Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan karar düzeltme isteminin reddi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün onanması gerektiği yönündeki kararına katılamıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi