Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - mala zarar verme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/13231 Esas 2020/5407 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13231
Karar No: 2020/5407
Karar Tarihi: 03.03.2020

Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - mala zarar verme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/13231 Esas 2020/5407 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların görevi yaptırmamak için direnme, hakaret ve mala zarar verme suçlarından yargılandığı mahkeme kararında, sanık ... hakkında mağdur ...\"a yönelik kasten yaralama suçundan beraat kararı verilmiştir. Mağdur ...\"ın haklarına saygı gösterilmediği için kararın temyiz edilemeyeceği belirtilmiştir. Diğer sanıkların yaptığı eylemler Kanuna uygun olarak saptandığından mahkumiyet hükümleri onanmıştır. Ancak, TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, bu maddenin uygulanması mümkün değildir ve bu nedenle hükümler düzeltilerek onanmıştır. Ayrıca, müşteki İçişleri Bakanlığı'nın davalara katılma ve haklarını kullanabilme hakkının görmezden gelinmesi nedeniyle sanık ... hakkında kurulan mala zarar verme suçuna ilişkin hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi (mağdurların temyiz hakkı), 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi (hüküm düzeltme), CMK'nın 233. ve 234. maddeleri (davaya katılma ve haklarını kullanabilme hakkı).
18. Ceza Dairesi         2019/13231 E.  ,  2020/5407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat


    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin olarak suçtan zarar gören müşteki kurum İçişleri Bakanlığı’nın CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca kararı temyiz yetkisi bulunduğu belirlenerek, dosya görüşüldü:
    A- Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."a yönelik hakaret suçundan, sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçundan beraatlerine dair hükümlere yönelik olarak, 31/10/2013 tarihli oturumda sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan eden mağdur ..."ın katılan sıfatını kazanmadığı ve bu nedenle hükmü temyiz hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur ... vekilinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B- Diğer hükümlerin temyizine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Sanık ..."nin katılan ..."a yönelik kasten yaralama ve hakaret eylemlerine ve yükletilen suçlara yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2- Sanıklar ... ve ..."a yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin, temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkralarından TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyizine gelince,
    Suçtan zarar gören müşteki İçişleri Bakanlığı"nın CMK"nın 233. ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMK"nın mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kanuna aykırı ve müşteki İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. 











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.