7. Ceza Dairesi 2015/1538 E. , 2017/5500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31.01.2012 gün ve 2011/7-465 Esas, 2012/11 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasanın 5/son maddesinde belirtilen toplu kaçakçılık suçunun iki veya daha fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesinin yeterli olduğunun belirtilmiş olması karşısında; sanıkların birlikte işledikleri fiilden dolayı eylemleri toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu halde, dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 4.5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu olmak üzere sanıklara ön ödeme önerisinde bulunulması ve sonucuna göre hukukî durumlarının takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden usulsüz ödeme önerisine dayanılarak, ödeme önerisi yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,
Kabule göre ise;
1- Sanıkların eylemi toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu cihetle, cezanın 4926 sayılı Yasanın 5/3. maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
2- Adli sicil kaydında sabıkası bulunmayan ve kamu zararı miktarı bildirildiği taktirde ödemek isteyen sanık Selahattin Tayfur"un , talimat yoluyla savunmasının alındığı mahkemede duruşmayı bozacak bir davranışı bulunmadığı halde, saptanan suç işlemeye meyilli kişilik yapısı ve yargılamadaki tutum ve davranışı gerekçe gösterilerek yeniden suç işlemeyeceğine dair tam ve yeterli vicdani kanaat gelmediğinden bahisle ayrıca talimat ekinde KEMT varakasının olmadığı da nazara alınarak kamu zararından haberdar olmadığı da anlaşılmakla; eşyanın ithalinde öngörülen ... vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamından oluşan ... vergisinin kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde 5271 sayılı CMK.nun 231/9. maddesi hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
4- Suç tarihi itibarıyla suçtan zarar görmeyen ve davaya da katılma hakkı olmayan ....nun davaya kabulü ile lehine vekalet ücretine hükmolunması;
Yasaya aykırı, sanıkların ve katılan malen sorumlu ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç cezada kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 03.07.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.