17. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/47 Karar No: 2010/1738 Karar Tarihi: a1.3.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/47 Esas 2010/1738 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2010/47 E. , 2010/1738 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek borçlunun dava konusu taşınmazlarını diğer davalı Şirket’e onun tarafından da diğer davalı ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılar arasında yapılan satışlarda borçlunun durumunun, diğer davalılar tarafından bilinebilecek olduğu ve satılan işyerinde de halen borçluların akrabalarının faaliyet gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu ... ile ... Makine Montaj San. Tic. A.Ş arasında yapılan satışlarda edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİY"nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceğine, 4. kişiler ... ve ... açısından yapılan satışlarda bedel farkı tek başına iptal nedeni olmamakla birlikte, tasarrufa konu taşınmazların 21/12/2005 tarihinde yapılan ikinci devri sırasında 3. kişi şirket ile davalı 4. kişiler arasında aynı resmi senet ile gerçekleştirilmiş ve 3. kişinin adresi ile 4. kişilerin adreslerinin de o tarihte aynı binada bulunduğunun anlaşılmasına, bu bulgular ile nüfus kayıtlarındaki bilgiler ve ticari hayat içinde borçlunun ortağı olduğu şirketlerden dolayı davalıların, borçlunun alacaklıdan mal kaçırma veya alacaklıyı zarara uğratma kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğunu kabulün hayatın olağan akışına uygun düşmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre göre davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6.499,89 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına 1.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.