23. Hukuk Dairesi 2019/1237 E. , 2020/2406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı işçi tarafından müvekkili aleyhine açılan iş davası sonucunda verilen kararın takibe konulması üzerine müvekkilinin yaptığı ödemeden davalı alt işverenlerin sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalarak 1.000,00 TL kamu zararının ödeme tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 09.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.598,20 TL’ye arttırdı.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan sözleşme kapsamında .... kayıtlarına göre davalı bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi aralarında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği, ihbar tazminatı açısından davalının son işveren olmadığından sorumluluğunun olmadığı, diğer ödemelerden ise işçinin davalı bünyesinde çalıştırdığı dönem kadarıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki alacak istemine konu dava dışı işçinin alacaklarının belirlendiği iş davasında davalı dışında bir kısım alt işverenin de davada taraf olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde işçinin davacı kurum aleyhine takibe geçtiği, davacının 06.03.2013 tarihinde tüm icra masrafları ile birlikte icra dosyasına 9.706,41 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Hal böyle iken, mahkemece özellikle İş Mahkemesi davasında davalının alt işveren olarak davada bulunmaması nedeniyle temerrüde düşmediği, açılan rücuen tazminat davasıyla temerrüde düştüğü göz önünde bulundurulduğunda davalı yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faiz verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle HUMK"nın 438/7. madde ve fıkrası uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünüm 1.fıkrasın da “ödeme tarihinden itibaren (06.03.2013)” ibaresinin çıkartılarak yerine ""dava tarihinden itibaren (28.05.2014)"" kelime ve rakamlarının yazılarak kararın düzeltilmesine, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.