5. Ceza Dairesi 2017/863 E. , 2020/12496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Hazine
SUÇ : Zincirleme basit zimmet
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasına CMK"nın 237/2. maddesi hükmü uyarınca KATILMASINA, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 14/02/2017 tarihli, 2015/5-95, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere "suçtan zarar görme" kavramının "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılması gerektiği, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği, bu nedenle CMK"nın 237. maddesine göre doğrudan zarar görmeyen ... ve ..."un katılma hakkı olmadığı, usulsüz olarak davaya katılmalarına karar verilmesi hükümleri temyiz hakkı vermeyeceğinden, adı geçenler vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİYLE, incelemenin katılanlar ...t Yapı Kooperatifi ve Hazine vekillerinin sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
...t Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu üyeleri olan sanıkların 2008 ve 2009 yıllarında kooperatife ait toplam 210.888,28 TL"yi faturasız giderleştirerek zimmetlerine geçirdikleri iddia olunan dava konusu somut olayda; her ne kadar hükme esas alınan 12/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda usulsüz işlemler yapıldığı ancak bunun zimmet olarak değerlendirilemeyeceği, mahkeme gerekçesinde de gider pusulasındaki ödemelerin içeriğinin doğru olmadığı hususunda somut delil bulunmadığı belirtilmiş ise de katılanlar vekilinin gider makbuzlarında belirtilen işlemlerin gerçekte yapılıp yapılmadığının araştırılması sonrasında bilirkişi raporu alınması talebinde bulunması,...i 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/449 Esas sayılı dava dosyasında suç tarihleri içerisinde yer alan 10/07/2008 ve 20/07/2008 tarihli sahte fatura bedellerinin zimmete geçirildiğine yönelik yargılama yapıldığının anlaşılması ve...i 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/18 Değişik iş sayılı dosyasında alınan 10/05/2010 tarihli bilirkişi raporunda tespit isteyen arsa maliki ..."e ait 20 adet villanın mevcut eksikliklerle birlikte yaklaşık %65 seviyesinde olduğunun belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından, suç tarihlerindeki gider makbuzlarının gerçek bir hizmet ya da mal alımına dayanıp dayanmadığı hususunda makbuzlarda adı geçen kişilerin veya şirket yetkililerinin beyanlarına başvurulmasından, elden yapılan ve banka havalesiyle gelen tahsilatlar ile SGK prim ve vergi borç ödemelerinin tespit edilmesinden sonra suç tarihlerine ilişkin kooperatife ait defter, kayıt ve belgeler ile tüm dokümanların dava dosyasıyla birlikte konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilip, söz konusu paraların kooperatife harcanıp harcanmadığı ya da kooperatifin borçlarının ödenmesinde kullanılıp kullanılmadığı, bu kapsamda sunulan belgeler ve beyanlar da dikkate alınarak zimmetlerinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu, özellikle tahsilat ve tediye makbuzlarını düzenleyen kişiler itibarıyla kooperatifin mali işlemlerinin fiilen belirli sanıklar tarafından yürütülüp yürütülmediği hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, zimmetin varlığının tespiti halinde...i 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/449 Esas sayılı davasının akıbetinin araştırılması, derdest ise temyize konu bu dosya ile birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanmasına müteakip hasıl olacak sonuca göre her bir sanığın hukuki durumunun ayrı ayrı takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 01/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.