Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4525
Karar No: 2013/16572
Karar Tarihi: 10.12.2013

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2013/4525 Esas 2013/16572 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kira sözleşmesi nedeniyle açılan tazminat davasında davalının taşınmazı kullanıma uygun hale getirme ve ayıpları giderme yükümlülüğü olduğunu ve imalatın yapılması için gereken iznin alınmaması durumunda da Borçlar Kanunu'nun vekaletsiz iş görme hükümleri gereği yapılan giderlerin davalı yönünden bir zenginleşmeye sebep olması durumunda davalının bu giderlerden sorumlu olduğunu belirtmiştir. Ancak, iddia edilen ayıplara ilişkin bildirimin yapılmadığı ve imalat için hakimden izin alınmadığı kanıtlanamadığından tamirat bedelinin davalı tarafından ödenmesine karar verilememiştir. Ayrıca, sözleşme süresince kiralanandan meydana gelen bozuklukların giderilmesi yükümlülüğü kiralayanın tekeffül borcunu da kapsadığından, taşınmazın kiracı tarafından kullanılması sırasında meydana gelen ayıpların kiracının kusuru olmadığı sürece kiralayanın sorumluluğunda olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak, manevi tazminat istemi kabul edilmemiş ve karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise Borçlar Kanunu'nun 97/1, 113/1 ve 414, Ticari İşletme Kanunu'nun 49 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve 428. maddesidir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2013/4525 E.  ,  2013/16572 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tazminat

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava kiralananda sonradan ortaya çıkan ayıplar nedeniyle kiralanana yapılan tamirat ve ilave imalat bedelinin tahsili, kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat ve diğer talepler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı vekili dava dilekçesinde, davaya konu bağımsız bölümü 25.01.2005 tarihinde eski malikten kiraladıklarını, dans kursu olarak kiralanan taşınmazın kullanıma uygun hale getirmek amacıyla bir takım faydalı imalatlar yaptıklarını, kullanmaya başladıktan yaklaşık bir ay sonra kiralananın içine su almaya başladığını, zemin döşemelerinin kabardığını, duvarların küflendiğini boya ve sıvanın döküldüğünü, yaşanan olumsuzluklar nedeniyle derslerin aksadığını, bu sırada bağımsız bölümün davalıya satıldığını, davalıya durumu bildirdiklerini, davalının sorumluluğu kabul ettiğini ancak kiralananın tamiri yönünde verdiği sözü yerine getirmediğini, kiralananın tamiri için gerekli tüm harcamanın müvekkili tarafından yapılmak zorunda kalındığını, tamiratın 4 ay sürdüğünü, bu sürede işyerinin kapalı kaldığını, yaşanan olaylar nedeniyle müşterilerine karşı saygınlığını yitirdiğini, ev ve iş ilişkilerinin zarar gördüğünü belirterek kiralanın tamirine yönelik harcamalar ve kazanç kaybı nedeniyle 50.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili ise husumetin kiralayan konumundaki eski malike yöneltilmesi gerektiğini, davacının yaptığını iddia ettiği harcamaları kanıtlaması gerektiğini, satın alma tarihinden önceki ayıplar nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, taşınmazı 27.04.2005 tarihinde iktisap ettiğini, davacının ayıp ihbarında bulunmadığını, iddia edilen ayıplara rağmen davacının mecuru kullanmaya devam ettiğini, sözleşmenin 16.maddesi karşısında kiralananın ayıplı olduğunun iddia edilemeyeceğini, yapıldığı iddia edilen harcamalara ilişkin bilgilendirilmediklerini, sözleşmenin 9.maddesi karşısında davacının belirtilen iyileştirmelere ilişkin talepte bulunmasının mümkün olmadığını, kiralananın 3 yıl kullanılıp tahliye edildikten sonra ayıplı olduğunun ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda 5.000 TL manevi tazminat, 14.082 TL onarım ve faydalı işler bedeli, 5.412 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 24.495 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. ./...
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.02.2005 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmaz kiralananın eski maliki olan dava dışı ... tarafından davacıya işyeri (jimnastik salonu) olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiş, davalı ise kiralananı 27.04.2005 tarihinde satın almıştır. Davacı, sonradan ortaya çıkan ayıplar nedeniyle kiralananın tamire ihtiyaç duyduğunu, yapılan ihbara rağmen davalının bunu gerçekleştirmediğini, kiralananın tamiri için gerekli harcamaların kendileri tarafından karşılandığını, bu süreçte işlerinin aksadığını belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Kiralananın 28.01.2008 tarihinde icra marifetiyle tahliye edildiği anlaşılmaktadır.
    Kural olarak kiralayan, taşınmazı sözleşme ile amaçlanan kullanıma uygun bir halde teslim ve sözleşme süresince bu halde bulundurmakla yükümlüdür. Satım akdi kira ilişkisini kendiliğinden ortadan kaldıran bir sebep olmadığından, kiralananı satın alan yeni malik de kiralananı kullanıma uygun halde bulundurma borcu altındadır. Kiralayanın bu sorumluluğu ayıba karşı tekeffül borcunu da içine alır. Diğer bir anlatımla kiralayan sözleşme süresince kiralanandan meydana gelen bozuklukları ve eksikleri kiracının bir kusuru yoksa gidermekle yükümlüdür. Sonradan ortaya çıkan ayıplar nedeniyle kiralananın tamir ve bakım gereksinimi doğarsa kiracı bozuklukların önemine ve niteliğine göre kiraya verene bu durumu bildirmek ve tamiri konusunda uygun bir süre vermekle yükümlüdür. Kiracının onarımı kiraya verenin hesabına yaptırabilmesi BK. 97/1 maddesi (6099 sayılı TBK.’nun 113/1 md.) uyarınca hakimden izin alma koşuluna bağlı tutulmuştur. Ne var ki ihbar ve izin koşuluna uymamış olsa bile yapılan giderlerin, vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde kiraya verinin bu yüzden zenginleştiği tutar oranında istenebilmesi gerekir.
    Somut olayda, dava konusu edilen imalat ve tadilatın yapılmasına ilişkin olarak bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği kanıtlanabilmiş değildir. BK 97 maddesi (6099 sayılı TBK.’nun 113 md.) gereğince imalat için hakimden izin de alınmamıştır. Ne var ki bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere yapılan işler davalı yönünden bir zenginleşmeye sebep oluyorsa davalı imalat ve tamiratın yapıldığı tarihteki giderlerinden, Borçlar Kanununun gerçek olmayan vekaletsiz işgörmeye ilişkin 414.maddesi (6099 sayılı TBK’nun 529 md.) uyarınca faydalandığı ve zenginleştiği oranda sorumlu olması gerekir. Bilirkişi Raporunda gösterilen işlerin davalı yönünden bir zenginleşmeye neden olup olmadığı tartışılmalı, zenginleşmeye neden olduğunun anlaşılması halinde yapıldığı tarihteki rayiçlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Tamirat bedeline ilişkin bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi nasıl hesaplandığı belli olmayan 5.412 TL kazanç kaybına hükmedilmesi de doğru değildir. Davacı yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden ise, kural olarak sözleşmeye aykırılık kişilik haklarına saldırı teşkil etmez. Davacının iddia ettiği sözleşmeye aykırılık halinin davacının kişilik haklarını MK.nun 24.maddesi anlamında zedelemesi ve bu nedenle de BK."nun 41.maddesi (6099 sayılı TBK’nun 49 md.) anlamında manevi tazminatı gerektirecek ağırlıkta bulunmaması nedeniyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü de doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi