7. Ceza Dairesi 2014/34839 E. , 2017/5493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat,
Diğer sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanıklar ... ve ... müdafilerinin ve beraat eden sanık ... müdafiinin nakil aracının müsaderesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
2- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Dava konusu kaçak sigaraların müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu sigaraların tasfiyesine de hükmedilmesi,
4- Nakil aracı kamyonun sahibi sanık ... hakkında atılı suça iştirak ettiğine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraat kararı verildiği halde, "suçta bilerek kullanıldığı, maliki tarafından rızası dahilinde diğer sanıklara teslim edildiğinden" bahisle yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... müdafilerinin ve beraat eden sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca,
1- Hükmün adli para cezasının bir gün karşılığının hesaplanmasına ve adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin “C” bendinden ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin" ifadesinin çıkarılması,
2- Hükümden TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin “F” bendinin çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi,
3- Hükümden kaçak sigaraların tasfiyesine ilişkin 4 numaralı bendin çıkarılması,
4- Hükümden nakil aracının müsaderesine ilişkin 6 numaralı bendin çıkarılması yerine “63 ND 114 plakalı aracın sahibine iadesine ve trafik kaydı üzerindeki şerhin kaldırılmasına" yazılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.06.2017 tarihinde sanık ... yönünden oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
4733 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün, sanık savunmanı tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun düzelterek onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Sanık ...’ın aşamalardaki değişmeyen ve diğer sanık ... tarafından doğrulanan savunmalarında özetle, diğer sanık ... Bülent’in olay günü kendisini arayarak kiraladığı araç ile İzmir’e yük götüreceğini, geceleri gözünün görmemesi nedeniyle aracın şoförlüğünü yapmasını istediğinde ücret konusunda da anlaşınca kabul ettiğini, olay sabahı Urfa’dan gelen Ahmet Bülent’in kendisini sanayi sitesi kavşağından kamyona aldığını, gündüz Ahmet Bülent’in kamyonu kullandığını, gece ise kendisinin kullandığını, sevk irsaliyesine baktığında küspe yükü olduğunu gördüğünü, araçta sigara yükü olduğunu bilmediğini söylemiştir.
Diğer sanık ... aşamalardaki beyanlarında, araçta yakalanan sigaraları Şanlıurfa’dan alarak küspe çuvallarının altına gizlediğini, aracı İzmir’e götürmesi için sanık ...’la şoför olarak anlaştığını, ...’la Gaziantep’te buluştuklarını ve aracı Ahmet’in kullanmaya başladığını, Ahmet’in sigaralardan haberinin olmadığını söylemiştir.
Dosyada bulunan tutanağa göre, suça konu sigaraların, aracın dorsesi üzerindeki branda çıkarılıp üst taraflarda bulunan hayvan yemi dolu çuvalların altına gizlenmiş olarak telis çuvallar içinde ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 04/04/2006 tarih, 2006/3-35 E, 2006/97 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere “... ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” kuşkudan sanık yararlanır kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat teorikte olsa hiç bir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir ihtimale değil, kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır.”
Tüm bu anlatılanlar, dosya kapsamı, sanığın aşamalardaki savunmalarında şoför olarak yolda bindiği araçta bulunan suça konu sigaralardan haberinin olmadığını söylemesi, savunmasını doğrulayan diğer sanık ... Bülent’in beyanları, suça konu sigaraların üzeri branda ile kaplı hayvan yemlerinin altına gizlenmiş telis çuvallar içinde ele geçirilmesi, dosyada başkaca delilin bulunmaması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın müsnet suçtan cezalandırılması için savunmasının aksine somut, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi ile şüpheden sanık yararlanır ilkesi nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekçesiyle kurulan hükmün bozulması yerine, yerel mahkemenin dosya kapsamına uymayan yetersiz gerekçesine dayalı usul ve yasaya uygun olmayan kararının düzeltilerek onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 08.06.2017