17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/20610 Karar No: 2016/14041 Karar Tarihi: 28.12.2016
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/20610 Esas 2016/14041 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karşılıksız yararlanma suçuyla ilgili yerel mahkeme tarafından verilen beraat kararı temyiz edilmiştir. Bilirkişi raporuna göre abone tüketim ekstresinde bulunan tüketim değerleri kurulu güce göre hesaplanan değerden yüksek çıkmıştır. Sanığın enerji tüketiminin 2010 tarihleri arasında yapıldığı belirtilmiştir. Ancak, 6352 sayılı kanunun geçici 2. maddesi gereği, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmemesi gerektiği anlaşılmıştır. Yeterli araştırma yapılmadığından karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri: 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi l. fıkrası ve 2. fıkrası.
17. Ceza Dairesi 2015/20610 E. , 2016/14041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosyada mevcut bilirkişi raporunda abone tüketim ekstresinde bulunan tüketim değerlerinin kurulu güce göre hesaplanan değerden yüksek olduğunun belirtildiği,abonenin kurulu güce göre yapabileceği aylık tüketim miktarının 2750 kwh olarak hesaplandığı,tüketim karşılaştırmalarının yapılmasında sanığın 18.06.2010-23.09.2010 tarihleri arasında 4773 kwh enerji tüketimin yapıldığının belirtildiği,bu suretle bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderildikten sonra, hüküm tarihinden önce 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, katılan kurumun gerçek zararı konusunda, yeniden hesaplattırılacak gerçek zararın miktarı da belirtilmek suretiyle usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek sonucuna göre; sanığın hukuki durumunun değerlendirirlmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 28.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.