2. Hukuk Dairesi 2010/867 E. , 2010/4947 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Karabük l. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :13.11.2008
NUMARASI :Esas no:2007/421 Karar no:2008/367
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle çocuk ile kişisel ilişkiye yönelik bir düzenleme yapılancaya kadar çocuk üzerinde velayet hakkına sahip olan davalı annenin rızası olmaksızın davacıların torunlarıyla kişisel ilişki kurma haklarının bulunmamasına (TMK.md.326/3) göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Küçük Habibe 06.07.2000 doğumlu olup, boşanma kararıyla velayeti anneye verilmiş, baba ile çocuk arasında boşanma kararında gösterilen sürelerde kişisel ilişki kurulmuştur. Davacılar, çocuğun babaannesi ve büyük babasıdır. Oğullarının çocukla kişisel ilişki hakkını kullanması halinde, davacılar torunlarını görme ve torun sevgisini tatma olanağına sahip olacaklardır. Ancak, kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan babanın yurtdışında olması nedeniyle, davacıların torunlarını babaya tanınan kişisel ilişki süresinde fiilen görme olanağını bulamadıkları da açıktır. Öyleyse babaya tanınan kişisel ilişki süresinden davacıların da yararlanabilme olanaklarının bulunduğu da dikkate alınarak; çocukla davacılar arasında daha kısa süreli ve annenin velayet hakkını kullanmasına engel oluşturmayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.15.03.2010 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
İstem, Türk Medeni Kanununun 325.maddesine dayalı, “olağandışı durum” nedeni ile babaanne ve büyükbaba boşanan oğullarından olma ve velayeti anneye bırakılmış torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkindir. Dava boşanma ile velayet kendine bırakılmış davalı anneye karşı yöneltilmiştir. Davacılar, boşanma ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilen oğullarının yurt dışında olması ve kişisel ilişki hakkını kullanmaması 2000 doğumlu torunları Habibe’yi görememekten yakınarak bu davayı açmışlardır. Türk Medeni Kanununun 325.maddesindeki “hısım” kapsamında olan davacı büyükbaba ve babaannenin kişisel ilişki kurma hakkı; çocuğun ana ve babasının hakkından bağımsız olmakla birlikte; kişisel ilişki biçim ve süresi, ana ve babanın kişisel ilişkisini ister istemez daraltıcı nitelikte olacaktır. Daralma ana ve babanın her ikisini kapsayabileceği gibi, bazen sadece birini etkiler nitelikte olabilecektir. Davacıların davayı sadece velayet sahibi anneye yöneltmesi ve bu davadaki istemin kabulü halinde; annenin çocuğuyla birlikte olduğu zaman dilimi, babaya göre daralmış olacaktır. Oysa, babanın kendisine tanınan kişisel ilişki hakkını kullanmadığı bildirilerek bu dava açılmıştır. Bu durumda adil ve hukuka uygun bir sonuca ulaşılabilmesi için; velayet kendine verilmeyen babaya da davanın yöneltilmesi veya katılımının sağlanması; gerektiğinde uzman incelemesi de yaptırılarak; babanın kullanmadığı kişisel ilişki hakkına da ilişecek yeni bir kişisel ilişki düzenlemesine gereksinim olacaktır. Belirtilen nedenlerle; davacılar ile davalı anne ve dava dışı babayı da kapsar biçimde kişisel ilişki düzenlenmesi gerektiği ve hükmün bu farklı gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle; değerli çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.