23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1187 Karar No: 2020/2405 Karar Tarihi: 01.07.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1187 Esas 2020/2405 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2019/1187 E. , 2020/2405 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Vek. Av. ... Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı işçi tarafından müvekkili aleyhine açılan iş davası sonucunda verilen kararın takibe konulması üzerine müvekkilinin yaptığı ödemeden davalı alt işverenlerin sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan sözleşme kapsamında davalının ödenen bedelin tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki alacak istemine konu dava dışı işçinin alacaklarının belirlendiği iş davasında alt işverenin davalının da davada taraf olduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde işçinin davacı kurum aleyhine takibe geçtiği, davacının 08.02.2013 tarihinde tüm icra masrafları ile birlikte icra dosyasına 6.260,97 TL ödeme yaptığı görülmüştür. İş Mahkemesi davasında yüklenicinin taraf olduğu bu nedenle ödenen bedel açısından davalı temerrüdünün ihtara gerek olmadan ödeme tarihinde gerçekleştiği kabul edilerek hüküm altına alınan bedele ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2) Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Yüklenici işçisinin hizmet aktinin feshi sonrasında işveren ve yüklenici aleyhine açtığı işe iade davasında davanın işçi lehine sonuçlandığı, işe iade edilmeme halinde de bir bedel ödenmesine karar verildiği ve işçinin işe iade edilmemesi nedeniyle işverenin işçiye bu bedeli ödediği anlaşılmaktadır. İşçinin hizmet aktini yüklenici ile imzalamasına rağmen, işyerinin işverene ait olması nedeniyle işçinin işe iadesinin işveren ve yüklenici birlikte gerçekleştirmek zorundadır. İşverinin kabulü olmadan yüklenicinin işçiyi iade etmesi mümkün değildir. Ayrıca İş işveren ve yüklenici müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır. Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinde bu hususu düzenleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu durumda işçinin işe iade edilmemesi nedeniyle işçiye ödenen bedelden tarafların yarı yarıya sorumlu tutulmaları gerekir. Uyuşmazlığın yukarıdaki ilke çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekirken, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının ödenen tüm bedelin tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı şirkete iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.