MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma,resmi evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme
HÜKÜM : TCK’nın 155/2,62,50/1-a,52/2-4.maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK’nın 230/5,62,50/1-a,52,52/4.maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi nikah olmaksızın dinsel törenle evlenme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ve müşteki tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."in müştekinin evinin bulunduğu ... sitesinde çalıştığı, bu dönem içerisinde müştekinin evinden 3 kutu şampuan, pirinç, yağ ve çayı alarak temyiz dışı sanık ... ile birlikte yaşadıkları eve getirdiğini ayrıca sanık ... ile temyiz dışı sanık ...’in resmi nikah olmadan evlenmek için dinsel tören yaptıkları bu şekilde sanığın üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda;
1-Müşteki ...’nun sanık hakkında verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Müşteki ...’in 04/06/2010 tarihli talimat duruşmasında davaya katılan olarak devam etmek istemediğini böylece katılan sıfatını kazanmadığı anlaşıldığından müştekinin temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanık ...’in mahkumiyet hükümlerine yönelik yapmış olduğu temyiz talebinin incelenmesinde;
a)Anayasa Mahkemesi"nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 Esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında, sanığın resmi nikah olmaksızın dinsel törenle evlenme eylemine ilişkin hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)Sanık ... hakkında müştekinin evinden 3 kutu şampuan, pirinç, yağ ve çayı aldığını temyiz dışı sanık ...’in iddia ettiği, ancak müştekinin alınan beyanlarında söz konusu bu malların alındığına ilişkin herhangi bir iddia ve şikayetinin olmaması karşısında, sanık ... hakkında üzerine atılı suç yönünden mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden beraatine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.