2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/7667 Karar No: 2011/11489 Karar Tarihi: 30.05.2011
Elektrik enerjisi hırsızlığı ve mühür bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/7667 Esas 2011/11489 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, elektrik enerjisi hırsızlığı ve mühür bozmaktan suçlu bulunmuştur. Elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik temyiz itirazı kabul edilerek itirazının merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin istem gibi mahalline iadesine, mühür bozma suçundan ise açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, sanığın işyerindeki sayacın sökülmesi sonrası mühür bozma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş olmasına rağmen, söz konusu mühürleme işleminde hukuka uygunluk araştırılmadan eksik kovuşturma sonucu mahkumiyet hükmü verildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi, 264. maddesi, 237. ve 238. maddeleri; 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesi.
2. Ceza Dairesi 2011/7667 E. , 2011/11489 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2008/175579 MAHKEMESİ : Hekimhan Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/03/2008 NUMARASI : 2008/26 SUÇLAR : Elektrik enerjisi hırsızlığı ve mühür bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1)-Sanık hakkında elektrik enerjisi suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde: 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin 5. fıkrasına göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı kanun maddesinin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığı ve 5271 sayılı CMK.nun 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından sanık müdafiinin dilekçesi elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar yönünden itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazının merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin istem gibi mahalline İADESİNE, 2)-Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediğinden bu suçtan kurulan hükmün temyizi mümkün kararlardan olduğu belirlenerek yapılan incelemede: Dosya içeriğine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; a)-Dosya içeriğine, şikayetçi kurumun 06.03.2007 tarihli yazı cevabına ve sanığın savunmalarına göre, 25.01.2006 tarihinde mühürlenen sanığın işyerindeki sayacın tutanak tarihinden önce borcundan dolayı şikayetçi kurum görevlileri tarafından söküldüğünün ve sanığın direk bağlantı yaparak sayaçsız olarak elektrik kullandığının anlaşılması karşısında, sayaç söküldüğünde kablo uçlarının veya pano kapağının şikayetçi kurum görevlileri tarafından mühürlenip mühürlenmediği araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken bu husus araştırılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mühür bozma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, b)-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve mühür bozma suçunun işlenmesiyle doğmuş maddi bir zarar da bulunmadığı gözetilmeden 5271 sayılı CMK.nun 231/6-c maddesinde aranan hukuki şart bu suçun niteliği gereği bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, c)-Sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecindeki pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özelliklerin değerlendirildiği yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden sanığa verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmiş olması nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesinde yer alan adli para cezası dışındaki tedbirlerden birine çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi, d)-Duruşmadan haberdar edildiği halde, kovuşturma aşamasında 5271 sayılı CMK.nun 237. ve 238. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak kamu davasına katılmayan şikayetçi kurumun gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmesi ve lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması, e)Hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderlerinin miktarının gösterilmemesi ve dökümünün yapılmaması suretiyle 5271 Sayılı CMK.nun 324/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 30/05/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.