Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine ve de temyizin kapsamına göre, CMK"nın 42/1. maddesindeki "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme uyarınca, temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme talebi hakkında karar verme yetkisi Yargıtay"a ait olduğundan, Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin süreden reddine dair kararının hukuksal değerden yoksun olduğu belirlenerek ve sanığa yapılan tebligatın usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmekle dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Kardeşler olan mağdur ... ile sanık...arasında meydana gelen tartışmanın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2-Sanıklar ... ve ... ile kardeşleri olan mağdur arasında çıkan tartışmada "senin bugün buradan ölün çıkacak" demek suretiyle tehdit ettiklerinin iddia edilmesi karşısında, ani çıkıp gelişen olayda birden fazla kişi tarafından, fikir ve irade birliği içinde birlikte tehdit kastının, ne surette oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.