19. Hukuk Dairesi 2012/11055 E. , 2013/5706 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vek. Av. ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, ... A.Ş. ile dava dışı ... Elektronik ve Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ile anılan asıl borçlu şirkete kullandırılan kredinin tahsili için sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalayan davalılara kat ihtarnamesi gönderilmiş olmasına rağmen kredi alacağının tahsil edilemediğini, müvekkili ile dava dışı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile imzalanan temlik sözleşmesi ile kredi alacağını temlik alındığını, davalılara karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, ayrıca tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi de başlatıldığını ileri sürerek ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava dışı ... ile müvekkillerinin ortağı olduğu asıl borçlu şirket arasında 1999 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredinin anılan banka tarafından İstanbul 23. Noterliği"nin 26.10.2000 tarihli ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edilmesinin ardından ve ... Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devrolunmadan önce anaparanın tamamının, faizin ise küçük bir bakiye kalacak şekilde tamamına yakın kısmının ödendiğini, bu ödemelerin dava dışı asıl borçlu şirket ile ... arasında 2001 yılında yapılan bir protokole istinaden yapıldığını, aradan 8 yıl geçtikten ve alacak zamanaşımına uğradıktan sonra müvekkilleri hakkında icra takibine geçildiğini ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; alacaklı bankanın genel müdürlüğünden kredinin kullandırıldığı ... şubesine 19.10.2001 tarih 14340 sayılı yazı gönderilerek ... Elektronik San. Ve tic. Ltd. Şti. Firmasından 26.10.2000 den 17.10.2001 tarihinde geçen süre için yıllık basit %90 faiz oranı uygulanarak nakden ve defaten 20.000,00 TL tahsil edilmesi karşılığında mevcut ipoteklerin fek edilmesinin uygun görüldüğünün bildirildiği, bu durumda alacaklı bankanın borçlu şirketin lehine olmak üzere alacağını 17.10.2001 tarihi itibari ile 20.000,00 TL olarak belirleyip bu rakamı nakden ve defaten bir kerede tahsil edilmesi şartını getirdiği, ancak böyle bir ödemenin yapıldığının banka kayıtlarında görülemediği, bu durumda davacı tarafça 20.000 TL olarak talep edilen borcun 17.01.2001 tarihinden takip tarihine kadar %90 temerrüt faizi üzerinden 115.550 TL temerrüt faizi ile birlikte toplam 135.550 TL olarak istenebileceği, her ne kadar davalı tarafça sunulan ve davalı tarafın talebi üzerine ... tarafından kendilerine verilen hesap özetinin altına düşülen yazıda borcun bankanın kısmen alamadığı faiz alacağı olduğu belirtilmiş ise de bu beyanın banka kayıtlarına uygun olmadığı, hesap özetinde bakiye borcun 20.000 TL olduğu belirtilmesine ve temerrüt faizi de işletilerek 22.850 TL olarak hesaplamanın gösterilmesine rağmen altındaki yazının ekstreye ve banka kayıtlarına uygun bulunmadığı, davalı tarafça da ana paraya ilişkin borcun tamamen ödendiğine ilişkin herhangi bir makbuz ya da ibraname sunulamadığı, 31.12.2001
tarihli hesap ekstresinin alt kısmında da belirtildiği gibi belgenin müşterinin isteği üzerine acil bilgi edinilmesi amacıyla verilmiş olup mutad banka içi denetimlerinden geçmediği için banka yönünden bağlayıcılığının veya herhangi bir delil niteliğinin bulunmadığı, bu nedenlerle davalı tarafça sunulan hesap ekstresinin altındaki banka kayıtları ile uyuşmayan ve banka içi denetimlerinden geçmeyen yazılı beyana itibar edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe ilişkin İstanbul 10. icra müdürlüğünün 2008/377 sayılı dosyasındaki takiple ve borçlular arasında tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile davalılar tarafından takibe yapılan itirazın iptaline, takibin talepnamedeki koşullarla devamına, İİK.nun 67/2 maddesi gereğince davalılar tarafından davacıya hükmolunan miktarın %40"ı olan 54.220,00 TL icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık dava ve takip konusu 20.000 TL. asıl alacak miktarının ana para alacağı mı yoksa faiz alacağı mı olduğu noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamında alınan 17.09.2010 günlü Ek Raporda davacı banka alacağının 20.000 TL. asıl alacak olduğu belirtilmiş, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak yeniden heyet raporu alınmasına dair 27.10.2010 tarihli celsede karar verilmiş, 12.05.2011 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise söz konusu banka alacağı 20.000,00 TL.nin faiz alacağı olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece raporlar arasındaki bu çelişki giderilmeksizin davacı alacağının asıl alacak mı yoksa faiz alacağı mı olduğu saptanmadan davacının 20.000,00 TL asıl alacaklı olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
O halde Mahkemece yapılması gereken iş raporlar arasındaki farklılığı gideren yeni bir rapor alınarak dava ve takip konusu alacağın asıl alacak mı yoksa faiz alacağı mı olduğu saptanıp dosya içindeki mevcut belge ile birlikte değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 990.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.