23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/196 Karar No: 2011/87 Karar Tarihi: 14.7.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/196 Esas 2011/87 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir kooperatiften 15.000 TL'ye bir taşınmaz satın aldığını ancak ilgili taşınmazın üyeliği kaydedilmediği ve iskan ruhsatı alınamadığı için kooperatifin sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek haklı bulunmuştur. Mahkeme, tazminat talebinde haklı olduğunu belirtmiş ve davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Kararda kanun maddesi belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi 2011/196 E. , 2011/87 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen 25.10.2004 tarihli üyelik devir sözlemesi uyarınca davalı Kooperatife ait taşınmazın 15.000TL. bedelle müvekkiline devredildiğini bu hususun davalı Kooperatifin 26.6.2003 tarihli Genel Kurul"unda da karar altına alındığını, inşaatın 2002 yılında tamamlanmasına ve diğer ortakların dairelerine taşınmalarına rağmen, müvekkilinin üyelik kaydının yapılmadığını söz konusu daireye ilişkin proje tadilatı ile müstakil bağımsız bir bölüm haline getirilmesi için belediyece izin verilmediğinden iskan ruhsatının alınamadığını, davalı kooperatifin sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek, taşınmazın reel değeri olan 35.000.-TL.nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili kooperatifin ihtilaf konusu yeri tadilat projesi yapılması ve daireye dönüştürülmesi şartı ile satma hususunda genel kuruldan yetki alıp, bu karar gereği 25.10.2004 tarihli noter sözleşmesi uyarınca söz konusu yerin satışının davacıya yapıldığını, sözleşmenin üyelik devir sözleşmesi olmayıp şarta bağlı satım sözleşmesi olduğunu, müvekkilince iyiniyetli olarak kooperatife gelir sağlamak amacı ile belediyeden onay almak sureti ile sonradan eklenen dairenin satışının yapıldığını, projeye belediyenin onay vermeyeceğinin bilinmesinin imkansız olduğunu, davalının satım bedelini iade etmek için davacıya ihtarname keşide ettiğini, ancak davacının fazla talepte bulunduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, uyuşmazlığın davalı kooperatif bünyesinde davacıya verilecek dairenin bulunmaması nedeni ile tazminata ilişkin olduğu, taraflar arasında akdedilen 25.10.2004 tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca davacıya dava konusu dairenin satışı ve daire ile ilgili hissenin devrinin kararlaştırıldığı, ancak imar durumu itibari ile satım ve üyelik işleminin gerçekleşmediği, davalı kooperatif bünyesinde davacıya verilecek bir taşınmazın bulunmaması nedeni ile davacının tazminat talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.