MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 37 maddesi delaletiyle 158/1-d, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükmün verilmesinden sonra, İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2014 tarihinde kesinleşen 19/11/2014 tarih ve 2014/329-2014/484 E.-K. sayılı kararıyla sanık ..."ün "..." olan adının "...", "..." olan soyadının "Han" olarak tashih edilip bu şekilde nüfusa tescil edildiği incelenen dosya münderecatından anlaşılmakta olup anılan sanığın ad ve soyadının "..." olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar ... (...), ... ve ..."ün aralarında akrabalık ilişkisi bulunduğu, diğer sanık ..."ın ise katılan ... ile hemşehri olmaları dolayısıyla daha önceden tanıştıkları, akraba olan bu sanıkların diğer sanık ... vasıtasıyla katılan ile irtibat kurdukları, inşaat müteahhitliği yaptığını bildikleri katılana İskenderun ... Fabrikasında tanıdıkları olduğunu, kendisine ucuz demir temin edebileceklerini söyleyerek, hatta telefonda demir çelik fabrikası müdürü olduğunu söyledikleri bir kişi ile görüştürerek güven telkin ettikleri, sanıklara güvenen katılanın 100 ton demir siparişi verdiği, bunun karşılığında sanıklara 30.000 TL nakit para verdiği ve toplam 50.000 TL değerindeki 3 adet aracın noter vasıtasıyla devirlerini yaptığı, sanık ... tarafından katılana 25.000 TL"lik senet verildiği, fakat aradan belli bir süre geçmesine rağmen sanıklar tarafından söz verdikleri demirler katılana teslim edilmediği gibi aldıkları paralar ve araçların da iade edilmediği, sanıkların katılana iki adet araç verdikleri, fakat araçlardan birinin çalıntı diğerinin ise kiralık olduğunun anlaşıldığı ve bu araçların katılandan geri alındığı,
katılanın aramasına karşın telefonlarına çıkmayarak irtibatı kopardıkları, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanıkların savunmaları, katılan ve tanık beyanları, araçların devrine ilişkin noter sözleşme örnekleri, senet örneği ile tüm dosya kapsamından, sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun sübut bulduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanıklar ... ve ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
1) Sanıkların iştirak halinde hareket ederek gerçekleştirdikleri eylemlerinde herhangi bir kamu kurum ve kuruluşlarının vb. tüzel kişiliklerin bir maddi varlığının kullanılmadığı, noterliğin bir kamu hizmeti olmasına rağmen kamu kurumu niteliği taşımadığı, münhasıran araçların devrinin noter kanalıyla yapılmasının TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli hale vücut vermeyeceği ve bu nedenle olayda TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşmadığı, buna mukabil sanıkların sübut bulan eylemlerinin, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamındaki TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
2) Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin "26/03/2012 ilâ 07/05/2012 tarihleri arası" şeklinde yazılması gerektiği halde katılanın şikayet tarihi olan "29/04/2013" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.