8. Hukuk Dairesi 2012/7585 E. , 2013/285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
... ve müşterekleri ile Hazine ve...Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 09.04.2012 gün ve 167/97 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ile davalı köy temsilcisi taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili,... İli, ... İlçesi,...Köyü, Köyiçi Mevkiindeki 109 ada 4-5-6 parsel sayılı taşınmazların davacı müvekkillerine ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında yanlış tespit sonucu davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik hukuki nedenine dayanarak müvekkilleri adına tapu siciline tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi, davayı kabul ettiklerini, kadastroda sırasında yanlışlık yapıldığını, fakat, bu yanlışlığın kendilerinden kaynaklanmadığını, bu yüzden, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davacılar lehine kazanma koşulları oluştuğundan söz edilerek, Fen Bilirkişisinin 21.02.2011 havale tarihli raporuna ekli krokide A harfiyle işaretli 32,75 m2 nin 4 nolu parsele, B harfiyle gösterilen 75,85 m2"nin 5 nolu parsele, C harfiyle özgülenen 42,61 m2 nin 6 nolu parsele düzeltilmek suretiyle kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müteselsilen Hazine ve ... Köy Muhtarlığı"ndan alınmasına karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davalı ... Tüzel Kişiliği Temsilcisi ile Hazine temsilcisi tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu yerler kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak belirlendiği, davacıların bu yerlere taş duvar örmek ve ağaç dikerek sahiplenmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere ve kural olarak; kamunun kullanımına açık olan yolların zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Ancak, kapanmış veya terk edilmiş yolların koşulları gerçekleştiği taktirde her zaman zilyetlikle kazanılması olanaklıdır. Bundan ayrı, kadastro
çalışmalarında, paftasında yol olarak belirlenen bir yer için makul süre içerisinde tespit öncesi nedenlere dayanılarak tescil davası açılması mümkün olduğu gibi; yine, paftasında yol
olarak belirlenen bir taşınmaz için kadastrodan sonraki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tescil davası açılabilmesi de olanaklıdır.
Dairenin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun kararlılık kazanan içtihatlarına göre; tespit dışı bırakılan bir yerin TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi hükümlerine göre tapuda tescil edilebilmesi için, tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Hal böyle olunca, tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılan davalarda, tespit dışı bırakılma tarihinden önceki zilyetliğin kazanma bakımından nazara alınacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, dava 05.05.2010 tarihinde açılmıştır. Tespit dışı bırakma işlemi 18.12.2006 tarihlidir. Bu durumda, davanın açıldığı tarihe göre makul süre geçmiştir. Tespit sonrası zilyetlik için ise 20 yıllık süre dolmamıştır. Öyle ise davanın bu nedenlerle reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de, davacılar ayrı ayrı parsel sahibidirler. Aralarında mecburi ya da ihtiyari dava arkadaşlığı yoktur. Kaldı ki, TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesine dayalı tescil davalarında, yargılama giderleri yasal hasım olan davalılara yükletilmez. Mahkemece davalıların yargılama giderleri ile sorumlu tutulması yanlış olup, bozmayı gerektirir ise de yukarıda açıklanan bozma nedenine göre yanılgıya değinilmekle yetinilmiştir.
Yukarıda izah edilen tüm bu nedenlerle davalı Köy Tüzel Kişiliği ve Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve istek halinde 21,15 TL"nin temyiz eden davalı Köy Tüzel Kişilği"ne iadesine 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.