7. Ceza Dairesi 2017/11026 E. , 2017/5466 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Ceza Mahkemesi
SANIK : Atilla KILINÇ, Yaşar KARAOĞLAN, Şiyar BALSAK
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sank Şiyar Balsak hakkında sigara kaçakçılığından beraat, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükümlülük, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk haklarında hükümlülük, suça sürüklenen çocuk hakkında erteleme
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Hükmolunan cezanın nevi ve miktarına göre sanıklar Şiyar Balsak müdafii ve sanık ... müdafiinin duruşma talebinin REDDİNE karar verilerek yapılan incelemede;
Gümrük İdaresi vekilinin 30.05.2016 hakim havale tarihli dilekçesi ile katılma talebinde bulunduğu, talep hakkında mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK.nun 237/2. maddesi uyarınca Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Sanık Şiyar Balsak hakkında 27/07/2015 tarihinde işlediği iddia edilen sigara kaçakçılığı suçundan dolayı kurulan beraat hükmüne yönelik O yer Cumhuriyet Savcısı ile Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istemleri ile ilgili yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre O Yer Cumhuriyet Savcısı ile Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk Yalçın Çetin hakkında kurulan hükme yönelik anılan çocuk ile müdafinin ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istemleri ile ilgili yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun eylemi 6545 sayılı Kanun"la değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/5, 3/10. maddelerine uyduğu halde 5607 sayılı Kanun"un 3/16. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK.nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 5607 sayılı Yasanın 3/16. maddesinin uygulanması suretiyle hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk ve müdafii ile katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III- Sanıklar ..., .... ve .... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... , sanık .... Müdafii, sanık .... müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri ile ilgili yapılan incelemede;
Sanıklardan ele geçirilen bandrollere ilişkin dosyada mevcut 11.02.2016 ve 07.04.2016 tarihli Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün raporlarında, karşılaştırmaya esas mukayese amaçlı orjinal örnek gönderilmeden yapılan incelemede, bandrollerin sahte olduğu, aldatma kabiliyetini haiz olmadıkları belirtilmekle; orijinal bandroller temin edilerek dava konusu bandrollerle karşılaştırılıp, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, duraksama halinde mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulması, aldatma kabiliyetine haiz olmadığının belirlenmesi halinde 6545 sayılı Kanun’la değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/16. maddesinde yer alan suçun oluşmayacağının gözetilmesi,
Dava konusu bandrollerin aldatma kabiliyetine haiz olduğunun saptanması halinde ise;
Sanıkların ele geçirilen kaçak içkileri ve sahte bandrolleri ticari amaçla bulundurdukları anlaşılmakla, sanıklardan ele geçirilen bandrolsüz kaçak içkilere ilişkin eylemlerinin 6545 sayılı Kanun’la değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/5, 3/10, 4/2. ile 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesi, sanıklardan ele geçirilen sahte bandrollere ilişkin eylemlerinin ise 6545 sayılı Kanun’la değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/16, 4/2 ile 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesi kapsamında kaldığı, bu suretle sanıkların fikri içtima uyarınca 5237 sayılı TCK.nun 44. maddesi gereğince en ağır cezayı öngören yasa maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ayrı ayrı hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1-01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, yine 01/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanıklara yönelik kurulan hükümlerde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
2-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin a,b,d,e bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının infaz tamamlanıncaya kadar, c bendinde yer alan hak yoksunluğunun ise sanığın altsoyu bakımından koşullu salıverilmeye kadar, altsoyu dışında kalan kişiler bakımından infaz tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Dava konusu olan ve müsaderesi talep edilen bir kısım eşya hakkında karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık Yaşar Karaoğlan, sanık Şiyar Balsak müdafii, sanık Atilla Kılınç müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların tutuklu kaldıkları süre itibariyle tahliyelerine, 22/06/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.