Esas No: 2019/4252
Karar No: 2022/14320
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4252 Esas 2022/14320 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/4252 E. , 2022/14320 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
A) Dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan Kanun maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlendiği dikkate alınarak; somut olayda belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu ve dolandırıcılık suçunun mağdurunun ise ... olduğu, bu itibarla atılı suçlar açısından mağdurların farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,
B) Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 sayılı ile Ceza Genel Kurulu'nun 24.03.1998 tarih ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerektiği, aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiilin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 688. (6102 sayılı Kanunun 776.) maddesinin 6. fıkrası uyarınca senet metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan "düzenlenme yerinin" bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağı dikkate alınarak; dosya içerisinde bulunan suça konu belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde açıkça düzenleme yeri belirtilmediği ve bu nedenle bono vasfında bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın eyleminin TCK'nin 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
2-Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, yasaya aykırı,
3- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca, dolandırıcılık suçu yönünden diğer hususları incelenmeyen, hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.