Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22339
Karar No: 2015/1472
Karar Tarihi: 02.03.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/22339 Esas 2015/1472 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/22339 E.  ,  2015/1472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ............ Köyü çalışma alanında bulunan 200 ada 1 ve 201 ada 2 parsel sayılı 4.224.38, 1.317.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bahçe vasfıyla davalı ...... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları satın alma ve kazandırıcı zamanaşmı zilyetliğine dayanarak eşit paylar altında ......, ............ ve ...... adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 200 ada 1 ve 201 ada 2 sayılı parsllerin 1/3 payının ......, 1/3 payının ............, 1/3 payının ...... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ............ Köyü Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki, dava konusu 200 ada 1 ve 201 ada 2 sayılı parseller hakkında keşifte dinlenen yerel bilirkişiler her iki parselde davacıların zilyet olduğunu, tespit bilirkişileri ise davacıların zilyetliğinin olmadığını, hem 200 ada 1 sayılı parselin hem de 201 ada 2 sayılı parselin köyün ortak kullanımında olduğunu, tespitin doğru olduğunu beyan etmiş oldukları halde beyanlar arasındaki bu çelişki giderilmemiş; ayrıca, 200 ada 1 sayılı parselin krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün eski dere yatağı olduğu, son zamanlarda derenin yatak değiştirmesi sonucu taşınmazın genişletildiği, 200 ada 1 sayılı parselin tamamının davacıların kullanımında olmadığı belirtilmiş olduğu halde 200 ada 1 sayılı parsel yönünden jeolog bilirkişi dinlenmeden karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde öncelikle 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası uyarınca karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazların bulunduğu ...... Büyükşehir Belediyesinin sınırlarının il mülki sınırı olarak belirlendiği, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı, köylerin mahalle olarak, belediyelerin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olduğu göz önüne alınarak ...... Belediyesi davaya dahil edilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra taşınmaz başında komşu köyden yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişiler, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeoloğ bilirkişi ve fen bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan 200 ada 1 ve 201 ada 2 sayılı parsellerin öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kaldığı, kimin ne zamandan beri ne suretle kullandığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanların tespit tutanaklarının edinme sebebi ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek ve yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan 200 ada 1 ve 201 ada 2 sayılı parsellerin niteliği, toprak yapısı, eğimi, imar-ihyaya konu edilmişse hangi tarihte imar-ihyanın tamamlandığı, ne zamandan beri hangi vasıfla kullanıldıkları ve zilyetlikle mülk edinmeye elverişli yerlerden olup olmadıkları hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, jeoloğ bilirkişisinden 200 ada 1 sayılı parselin dere yatağı olup olmadığı hususunda rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlere yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi