23. Hukuk Dairesi 2011/182 E. , 2011/69 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ... Tarım Satış Kooperatifinin birlik temsilcisi olduğunu, SS 162 Sayılı Erdek Zeytin Tarım Satış Kooperatifinin 14.11.2008 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda temsilci seçimi yapıldığını, bu işlemin anasözleşmeye aykırı olduğunu, Marmarabirlik seçimlerinde fazla temsilci ile temsil edilmek için bu işlemlerin yapıldığını, hazirun cetvelinin anasözleşmeye göre oluşturulmaması nedeniyle fazla birlik temsilcisi sayısı ile seçime gidildiğini ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararı verilerek birlik temsilci seçimini iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif ortağı olmayanların dava açma hakkı olmadığını, davacının kooperatif toplantılarına katılmadığını ve muhalefet şerhi yazmadığını, davanın bir aylık yasal sürede açılmadığını, ihtiyati tedbir isteminin usule aykırı olduğunu, eski ve yeni temsilci sayısının aynı olduğunu, fazla temsilci olmadığından davanın konusunun bulunmadığını, hazirun cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, Kooperatifler Yasası"nın 53. maddesinde genel kurul kararının iptali davasının kimler tarafından ve hangi usulle açılacağının belirtildiği, davacının kooperatif ortağı olmaması, genel kurula katılıp muhalefet şerhi yazdırmaması nedeniyle dava şartının gerçekleşmediği, davanın 14.11.2008 tarihli toplantıyı izleyen bir aylık süre içerisinde açılmadığı, davacının dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyizine gelince; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Kooperatifler Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanmakta olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesi uyarınca bu tür davalarda basit muhakeme usulü uygulanmaktadır. HUMK.nun 176/11.madde ve bendinde ise basit yargılama usulüne bağlı tutulan dava ve işlere adli ara vermede de bakılacağı öngörülmüştür.
Davacı vekilininin temyiz dilekçesi davalı vekiline 24.08.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, karar, HUMK`nun 433/2. madde hükmünde yazılı 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 07.09.2009 günü katılma yoluyla temyiz edilmiştir. Aynı Yasa’nın 432/4.maddesi uyarınca süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay tarafından da bu yönde karar verebileceğinden, davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, peşin alınan ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 2.80 TL harcın temyiz eden tarafından alınmasına, davalının peşin harcının istek halinde iadesine, 13.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.