Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6740
Karar No: 2016/11094
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/6740 Esas 2016/11094 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/6740 E.  ,  2016/11094 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, görev yönünden davayı reddetmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı bakanlığa bağlı....Müdürlüğünde 25.02.1992 tarihinde işçi olarak çalışmaya başladığını, 15.08.2011 tarihine kadar işçi statüsünde, bu tarihten emekli olduğu 15.12.2014 tarihine kadar memur olarak çalıştığını belirterek işçi statüsünde çalıştığı dönem için kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davaya bakmakla idare mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın öncelikle görev yönünden reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının talep konusu dönemde 657 sayılı Kanun"un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde çalıştığı gerekçesi ile idare mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
    Karar, süresi içerisinde davacı vekili tarfından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukuku kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda davaya bakmakla hangi yargı yolunun görevli olduğu noktasında toplanmaktadır.
    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle görüleceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin (A) bendinde, mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen aslî ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenlerin bu Kanun"un uygulanmasında memur sayılacağı, ayrıca maddede tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanların memur oldukları belirtilmiştir.
    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 4/B maddesinde, “kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zarurî ve istisnaî hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak, Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti” yapanların sözleşmeli personel oldukları açıklanmıştır.
    Memur ve sözleşmeli personelin konumu statü hukukunu ilgilendirdiğinden, idare ile çıkacak olan uyuşmazlıklar iş mahkemeleri yerine idarî yargı yerinde çözümlenmelidir.
    Dosya içeriğine göre davacı, 27.02.1992-15.10.2007 tarihleri arasında davalı ile sözleşme imzalayarak iş kanununa tabi olarak geçici işçi statüsünde çalışmıştır. 15.10.2007-14.08.2011 arasında 657 sayılı Kanun"un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak bu tarihten sonra da memur statüsünde çalışmış ve 2014 yılında emekli olmuştur. Davacı 25.02.1992-15.08.2011 tarihleri arasındaki çalışması için kıdem tazminatı alacağını talep emiştir. Mahkemece talep konusu tüm dönem için davacının sözleşmeli personel statüsünde çalıştığı kabul edilerek idare mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Sözleşmeli personelin konumu statü hukukunu ilgilendirdiğinden,15.10.2007 tarihi sonrası çalışmaları bakımından idare mahkemesine verilen görevsizlik kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının 27.02.1992-15.10.2007 arasında geçici işçi statüsünde sözleşmeler imzalayarak çalıştığı dönem için, uyuşmazlık iş sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından davaya bakmakla iş mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın tümü ile yargı yolu caiz olmadığından usulden reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi