17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/20737 Karar No: 2016/13959 Karar Tarihi: 27.12.2016
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/20737 Esas 2016/13959 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karşılıksız yararlanma suçuyla ilgili Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada sanığın suçu işlediği kabul edildi, ancak suç tarihine ve mahkeme kararına göre beraat kararı verildi. Temyiz başvurusu sonrası yapılan incelemelerde, sanığın önceden ödeme yaptığı ve suçun işlendiği tarihteki kanun maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerektiği ancak mahkeme tarafından beraat kararı verildiği belirlendi. Ayrıca, adli sicile kaydı yapılması gerektiği halde mahkeme tarafından bu işlem yapılmadığı tespit edildi. Bu nedenlerle, kararın bozulması ve sanığın açılan kamu davasının düşürülmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168/5 maddesi, 6352 sayılı Kanun'un 103. maddesi ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 6. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2015/20737 E. , 2016/13959 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak 1-Kaçak elektrik tüketim bedelinin dava açılmadan önce ödendiği, 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra işlenen karşılıksız yararlanma suçları yönünden, 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin aynı kanun ile eklenen 5. fıkrasında, zararın soruşturma tamamlanmadan giderilmesi halinde kamu davası açılmayacağının öngörülmesi ve sanığın da tüketim bedelinin iddianamenin kabul tarihinden önce ödediğinin anlaşılması karşısında düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 2-5237 sayılı TCK"nın 168/5 maddesi ve 6352 sayılı Yasa"nın 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkrası uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydı işlemlerinin mahkemesince yerine getirilmesinde zorunluluk bulunmasına rağmen bu konuda karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan .... vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, "karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu"nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü"ne gönderilmesi" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.