17. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/10668 Karar No: 2010/1657 Karar Tarihi: 25.2.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/10668 Esas 2010/1657 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2009/10668 E. , 2010/1657 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan ...’nun müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcunu karşılayacak haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait taşınmazı boşandığı eşi olan diğer davalı ...’e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece borcun doğum tarihinin boşanma kararından sonra olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece borcun doğum tarihinin boşanma kararının verildiği tarihten sonra olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda borcun kaynağı olan 2 adet senedin tanzim tarihi 20.05.2008 olup iptali istenilen tasarrufa konu taşınmaz ise 21.08.2008 tarihinde borçlu Necdet tarafından diğer davalı ...’e satılmıştır. Tasarruf tarihi olarak Tapu Sicil Müdürlüğünde yapılan satış işleminin tarihi esas alındığında borç tasarruf tarihinden önce doğmuş olmaktadır. Ancak mahkemenin tasarruf tarihi olarak kabul ettiği boşanma kararı 26.03.2008 tarihi olup bu durumda ise borç tasarruf tarihinden sonra doğmuş olmaktadır. Borç kaynağı kambiyo senedi olduğu hallerde senedin düzenlenmesini gerektiren hukuki veya ticari ilişkinin başladığı tarihin araştırılması ve sözü edilen bu ilişki daha önceki tarih ise borcun doğum tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Davacı taraf borçlu davalı ile senetlerin düzenlenmesinden önce aralarında şirket pay devri gibi ticari ilişkilerin bulunduğunu savunduğuna göre mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılması gerekir. Bu nedenle davacı ile davalı borçlu arasında senetlerin düzenlenme tarihinden önce herhangi bir ticari veya hukuki ilişki olup olmadığı yönünden davacı taraftan delillerini sunması istenilmeli, buna mukabil davalı tarafın da varsa delillerini ibraz etmesi istenilmeli, tarafların varsa ticari defterleri ve banka kayıtları gibi resmi belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.