Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21000
Karar No: 2015/23100
Karar Tarihi: 22.12.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/21000 Esas 2015/23100 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/21000 E.  ,  2015/23100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken vefat eden babasından da ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.



    1-Yerel mahkemece 28.09.2015 tarihli ek karar ile verilen temyiz isteminin süreden reddine dair hükmün temyizen incelenmesinin davacı vekili tarafından süresinde istenmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
    Somut olayda, davacı asilin yüzüne karşı verilen 25/06/2015 tarihli hüküm İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir. Bunun yanında tefhim olunan hüküm 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesindeki unsurları içerir biçimde yapılmadığı takdirde Yasada öngörülen ve tefhimden başlayan 8 günlük temyiz süresinin geçtiğinden söz edilemez. 25/06/2015 tarihli kararın tefhimi “01/07/1997 tarihi itibarı ile Ölüm aylığı alan davacıya babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasının mümkün bulunmadığından Davacının davasının reddine,” şeklindedir. Gerekçeli kararda ise, bakiye harç, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kararlar davacı aleyhinedir. Bu son ve gerekçeli kararın 18.09.2015 tarihinde aykırılığı öğrenen davacı vekilinin , temyize başvurma süresinin tebliğ tarihinden başlayacağı kuşkusuzdur. Bu durumda davacı asilin yüzüne karşı verilen kararın HMK 297. maddesinde belirtilen biçimde tüm unsurları ile tefhim olunmuş bir karar olmadığı açık olup, davacı vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden sonraki temyizinin süresinde olduğunun kabulü gerekir.
    Hal böyle olunca da mahalli Mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 28.09.2015 tarihli ek kararının bozulması ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366. maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
    2-Asıl hükmün incelenmesi neticesinde de dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Mahkemenin temyiz itirazının reddine dair 28.09.2015 tarihli ek kararının Bozularak kaldırılmasına, asıl hüküm bakımından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi