Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/38 Esas 2011/36 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/38
Karar No: 2011/36

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/38 Esas 2011/36 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/38 E.  ,  2011/36 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili kooperatifin tasfiye halinde olduğunu, tasfiye memurları tarafından 1999 yılından beri aidat ödemeyen davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın tasfiye memurları tarafından açıldığını, oysa aidat toplama yetkisinin yönetim kuruluna ait bulunduğunu, davanın da yönetim kurulunca açılması gerektiğini, kooperatife mahkemece yönetim kurulu atandığını, tasfiye kurulu ve yönetim kurulunun farklı miktarlarda aidat talebinde bulunduklarını, davacıların dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Yargılama sırasında kooperatif olağan genel kurulunun toplandığı, genel kurulda yönetim kurulunun seçildiği tasfiye memurlarınca genel kurulda yönetim kurulu seçilmesi dahil alınan kararların iptali yönünde dava açıldığı, Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen karar, Yüksek 11.Hukuk Dairesince 5.7.2004 tarih ve 2004/13410 Esas, 2004/7466 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu; bozma ilamında "Tasfiye kurulu varken yönetim kurulunun seçilebileceği ve görevlerini yapabileceği" hususunun vurgulandığı, akabinde davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Varlığı mahkeme kararı ile meşruiyet kazanmış yönetim kurulu 24.3.2009 tarihli dilekçe ile eldeki davadan feragat etmiştir.
    Mahkemece; tasfiye halinde bulunun kooperatifin temsil yetkisinin tasfiye kurulunda bulunduğu, davadan feragat yetkisinin de bu kurula ait olduğu gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne ve % 40 icra tazminatına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davanın aidat toplama ile ilgili olduğu, kooperatifin tasfiye halinde olduğu, tasfiye halinde kooperatifin olağan genel kurul toplantısı yaptığı, toplantıda yönetim kurulu seçildiği, bu seçime ilişkin açılan iptal davasının reddine karar verilerek kararın kesinleştiği, yönetim kurulunca davadan feragat edildiği hususlarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlık yönetim kurulunun davadan feragat yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 55/1.maddesi aidat toplama görevinin yönetim kuruluna ait olduğunu, kooperatif ana sözleşmesinin 44/10 maddesi ise kooperatif adına dava açma ve davadan feragat yetkilerinin yönetim kuruluna ait olduğunu belirlemiştir.
    Her ne kadar tasfiye halindeki kooperatiflerde yönetim kurulu yetkileri tasfiye kurulunca kullanılır ise de, tasfiye kurulu ile beraber yönetim kurulu da bulunuyor ise her iki kurulun da kendi yetkilerini kullanabileceği, yukarıda zikredilen Yüksek 11.Hukuk Dairesinin kararında açıklanmıştır.
    Hal böyle olunca; aidat toplama, dava açma ve davadan feragat yetkilerinin yönetim kuruluna ait olduğu hususu gözetilmeden, bu yönüyle feragat üzerinde durulup tartışılmadan yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 7.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.