![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2015/31341
Karar No: 2017/7137
Karar Tarihi: 21.09.2017
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/31341 Esas 2017/7137 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Katılan vekili ve sanık uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde uzlaşmayı kabul etmediklerine dair seçeneği imzalamışlarsa da, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254 maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1- Sanığın adli sicil kaydındaki ilam hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olup, bu kararın CMK"nın 223. maddesi anlamında kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığı gözetilmeksizin sanığın sabıkalı olduğu şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Kararın gerekçesinde "sanık sabıkalı olduğundan verilen ceza ertelenmemiş, seçenek tedbirlere çevrilmemiş ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verilmemiştir" denilmesine karşın, hüküm fıkrasında TCK’nın 50/1-a maddesi uyarınca hapis cezası adli para cezasına çevrilerek çelişkiye yol açılması,
./..
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.