
Esas No: 2011/50
Karar No: 2011/31
Karar Tarihi: 07.07.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/50 Esas 2011/31 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, asıl ve bu dosya ile birleştirilmesine karar aynı mahkemenin 2002/861-995 sayılı dosyasında müvekkillerinin eşi ve annesi olan ..."a ait taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat yapılması hususunda davalı ile anlaşma yaptığını, sözleşme uyarınca davalının (66) adet triplex villa yapmayı taahhüt ettiğini bunlardan (20) adedinin arsa sahibi geri kalan (46) tanesinin de davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını aslında mal sahibine 25 adet villa tahsis edilmiş olup, bunun (5) tanesinin yapılması düşünülen okul inşaatı için müteahhit ..."a bırakılması nedeni ile sözleşmeye hiç alınmadığını, bu durumun 8.11.1996 tarihli protokolde belirtildiğini ancak okulun bürokratik nedenlerle yapılamadığını, bu nedenle protokolde (5) adet konut karşılığında arsa sahibine 1.200.000.000.-TL.ödeneceğinin bakiye 4.800.000.000.-TL.karşılığında (4) adet villa için kooperatif üyeliği verileceğinin bu üyeliklere ait aidat borcunun ise müteahhit ..."a ait olduğunun kararlaştırıldığı, müvekkillerinin aidat borçlarını ödemedikleri gerekçesiyle üyelikten ihraç edildikleri bu konuda müvekkilleri tarafından dava açıldığını, aidat büroları nedeni ile de iş bu davanın açılması zarureti doğduğunu belirterek müvekkillerinin davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı müteahhit ..."ın yüklendiği aidat borçları nedeni ile mal sahibi lehine ipotek verdiğini ve mal sahibi ..."un ipotek bedelini icra kanalı ile tahsil ettiğini davalının iddiaların 08.11.1996 tarihli protokol hükümlerine göre geçerli olmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece Yargıtay 16.Hukuk Dairesinin 14.10.2008 gün, 2008/5291-6157 sayılı kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacılar tarafından üçüncü şahıslara devri yapılan (3) daireye ilişkin davacının ve birleştirilen davacının sıfat yokluğu nedeni ile reddine, henüz devri yapılmayan diğer daireye ilişkin davanın ise aidat bedellerine yönelik olarak tesis edilen ipoteğin tahsil edilmesinden dolayı konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kurulan hükmün davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.80 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.