23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/25 Karar No: 2011/30 Karar Tarihi: 07.07.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/25 Esas 2011/30 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı kooperatifin yönetim kurulunun, davacının üyeliğinin düşürülmesine karar verdiği belirtilen dava, kabul edildi. Davacının, dava konusu yönetim kurulu kararının iptalini talep ettiği vurgulanırken, davalı vekili ise, davacının kooperatif ana sözleşmesinin şartlarını kaybettiği için ortaklıktan çıkarıldığını öne sürdü. Mahkeme ise, yönetim kurulu kararının usulsüz olduğunu ve davacının kooperatif üyeliğinden ihraç edilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın iptaline hükmetti. Davalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı. Kararda, Kooperatifler Kanunu'nun 16. ve 53. maddelerine atıfta bulunuldu. 16. madde, üye çıkarma kararının usulüne uygun açıklanması gerektiğini belirtirken, 53. madde ise, kooperatifin yönetim kademesinde meydana gelebilecek hukuka aykırılıkların mahkemeye taşınabileceğini düzenler.
23. Hukuk Dairesi 2011/25 E. , 2011/30 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 10.07.2003 tarihinden beri üyesi olduğunu, ancak davalı kooperatifin yönetim kurulunun 29.08.2006 tarihinde yaptığı toplantı sonucu müvekkilinin üyeliğinin düşürülmesine karar verildiğini, bu kararın yasaya aykırı olduğunu, bu kararın usulsüz bir tebligatla müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin ve bazı ortakların Genel Kurula alınmadığını müvekkilinin davalının bilgisi dahilinde aracını değiştirmek amacı ile sattığını ve yeni bir araç satın aldığını, meslekten ayrılmasının söz konusu olmadığını, Kooperatifler Kanunu"nun 53.maddesi uyarınca dava açma zarureti doğduğunu belirterek dava konusu yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, Kooperatif Kanunu"nun 16.maddeleri uyarınca davacı süresi içinde açılmadığını, davacı çıkarma kararına karşı usulüne uygun itirazda bulunmadığını ve kararın kesinleştiğini, ayrıca davacının kooperatif ana sözleşmesinin 10/5.maddesindeki ortaklık şartlarını kaybettiği için ortaklıktan çıkarıldığını, zira davacının kendisine ait aracı satıp uzun süre araç almadığını, dava konusu kararın yasaya uygun olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının 29.08.2006 tarihli davalı kooperatif yönetim kurulunca davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararın iptaline ilişkin olduğu ve davacı yasal süre içinde açıldığı, davalı kooperatif yönetim kurulunun (3) kişiden oluştuğu ve toplantının bu üç üye ile yapılması gerektiğini, oysa somut olayda yönetim kurulunun (2) kişi ile toplandığı ve dava konusu kararı verdiği bu nedenle bu kararın yok hükmünde olduğu, ayrıca davacının aracını satmasının taşıyıcılık mesleğinden ayrıldığı anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin harcın mahsubu ile baki 2.80.TL.harcın temyiz edenden alınmasına, 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.