23. Hukuk Dairesi 2011/62 E. , 2011/29 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davacının üyeliğinin kabulüne ilişkin Yönetim Kurulu kararının değiştirilmesine yönelik Genel kurul Kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulu kararı ile “bakiye 45.000 YTL’nin, Şubat ayı sonunda tapu verilmesi karşılığında ödenmesi” şartına bağlı olarak kooperatif üyesi yapıldığını, 26.06.2005 tarihli Genel Kurulda Yönetim kurulunun kendisinin şartlı üyeliğe kabul kararı iptal edilerek yeni rayiçlere göre dairenin değeri ödendiği takdirde şartlı üyeliğe kabul edileceğinin karar altına alındığını belirterek 26.06.2005 tarihli Genel Kurul toplantısında gündemin 9.maddesi ile alınan kararın iptaline, şartlı üyeliğin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 10 nolu daire, eşinin de 7 nolu daire için üye olduğunu, açılan davanın eşi adına olan daire için olup davacının aktif husumet ehliyetini haiz bulunmadığını, davacının üyeliğinin şartlı olup genel kurulun onayına bağlı olduğunu, “bedelin tapu intikali sırasında ödenmesi" şartının genel kurulca onaylanmadığını, ihraçtan önce davacıya ihtar çekilmediğini ve ihraç kararının davacıya tebliğ edilmediğini, ancak ihraç kararının usulüne uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre,davacının yönetim kurulu kararıyla peşin ortaklığa kabul edildiği, anasözleşmede belirlenen çıkarma koşullarının gerçekleşmesi halinde yönetim kurulunca ortağın ortaklıktan çıkarmasına karar verilebileceği, ancak anasözleşmede belirlenen ortaklıktan çıkarma koşullarının oluşmadığı halde genel kurulca davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ihracına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozmanın gerektirdiği inceleme ve araştırmanın yapıldığı söylenemez. Ortaklığı çekişmeli olan davacı ile ilgili alınan kararın ihraç kararı olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, davadaki istemlerin genel kurul kararının iptali ve ortaklığın tespiti olarak kabulü ile buna göre inceleme yapılması gerekmektedir. Mahkemenin kabulünün aksine 1163 sayılı Yasanın 16’ ncı maddesi uyarınca genel kurul, ihraç konusunda esas yetkili organ olup, bu yetkisi anasözleşmeyle yönetim kuruluna devredilebilir. Mahkemenin gerekçesi bu yönüyle yerinde değildir. Diğer yandan mahkemece davacının kooperatife üye olduğu kabul edilmiş ise de, bu üyeliğin peşin üyelik mi, normal üyelik mi olduğu konusu açıklığa kavuşturulmamıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23.madde hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olduklarından, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği taktirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça veya zımnen benimsemiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın, ortaklık aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra ortaklık aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğuna engel değildir. (Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 16.4.1995 gün ve 2568-2729 sayılı ve 11.5.2000 tarih ve 3437-4066 sayılı,14.1.2002 gün ve 2001/7849-2002/54 sayılı ilamları bu yöndedir.)
Somut olayda, davacı 10 numaralı daire için yönetim kurulunca peşin ortaklığa kabul edilmiş ise de işlemden sonra yapılan ilk genel kurul toplantısında yönetim kurulunun anılan kararına onay verilmeyerek davacının peşin ortaklığı kabul edilmemiştir. Bu durumda mahkemece, davacının ortaklığına ilişkin tüm bilgi ve belgeler toplanarak ve gerekirse kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, yönetim kurulunun ortaklığa kabule ilişkin kararının geçerliliğini koruyup korumadığı üzerinde durulması, davacının kooperatif ortağı olduğunun anlaşılması halinde ortaklığının peşin ortaklık mı , yoksa normal aidat ödemeli ortaklık mı olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış ilkeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.